Kendisini Kurmaca Kişiler Kenti’nde tanıyıp sonra öyküsünü merak ettiğim Emma Bovary ve Anna Karenina... Öncelikle Madam Bovary‘i okumakla başladım ve Kurmaca Kişiler Kenti’nde Emma’yı anlayabilirken romanını okuduktan sonra pek empati kuramadım. Kocasını ihtirassız bulması onu evlilik dışı ilişkilere itti ve türlü yalanlara, daha fazla borçlanmalarına sebep oldu. Rodolphe’ta bulunan çapkınlık ve dil cambazlıkları, Leon’da olan korkaklık ve çekingenlik Charles’ta olmadığından sevmedi belki de Emma onu. Kurmaca Kişiler Kenti’nde Emma’nın öyküsünü Emma’nın ağzından dinlerken Charles’ın ona ilgisizliği, tutkusuzluğu yüzünden kocasından uzaklaştığını, kendisine duyulan sevginin gösterilmesini istediğini söylemesine rağmen romanda Charles ilgi gösterdiğinde Emma’nın onu ittiğini gördüm. Ayrıca romanın sonunda o zavallı kızcağızlarının trajik sonu da beni bayağı üzdü. Olayın masum kişisi minik Berthe, annesinin ve herkesin bedelini ödeyecek olan kişi oldu. Anlamaya çalıştığım ve empati kurabildiğim tek şey ise, insan sevgi için, yüreğinin okşanabilmesi için hayatta her şeyi göze alabiliyor. İhtiyaç duyduğu sevgi ve mutluluk kadar hayatta büyük oynayabiliyor. Herkese keyifli okumalar.