Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

327 syf.
8/10 puan verdi
·
31 günde okudu
Zor bir ailede büyüyen var mı? Ya da zor bir ailede büyüyüp de bundan hiç etkilenmeyen? Hayatın her yerinde böyle büyüyen ya da böyle bir ortamda çocuk büyüten insanlarla karşılaşmak mümkün.Bir süredir bölümüm gereği psikoloji okumalarına ağırlık vermeye karar vermiştim. Arkadaşımın tavsiyesiyle de bu kitaba başladım. Kapağında ‘Geçmişi onarmanın ve hayatını geri kazanmanın yolları’ yazısını okur okumaz ilgimi çeken bu kitap beni tahmin ettiğimden daha çok etkiledi. Kitap iki bölümden oluşuyor birinci bölümde ünlü terapist olan Suzan Forward’ın deneyimlerinden, ona gelen danışanlarının hayatlarından örnekler vererek zor bir ailede büyüyen çocukların maruz kaldıkları yetiştirilme tarzları anlatılıyor. Kendi deyimiyle toksik anne-babaların kişilerde verdiği zararı birebir ona gelen danışanlar üzerinden anlatıyor. Toksik anne baba demesinin sebebini de şöyle açıklıyor: 'Tıpkı kimyasal bir toksin gibi, verdikleri duygusal hasar çocuklarının benliklerine tümüyle yayılmış ve çocuk büyüdükçe yarası da acısı da büyümüş.' Peki kitapta anlattığı bu toksik anne-babalar kim? Yetersiz anne-babalar, kontrolcüler, alkolikler, sözel tacizciler, fiziksel tacizciler ve cinsel tacizcilerindavranış biçimleri analiz ediliyor. Toksik anne babaların nasıl kimseler olduğunu tahmin etmek zor değildir genelde fakat bu ailelerin yetiştirdiği (yetiştirdiğini sandığı) çocukların iç dünyasını, yaralarını, hayal kırıklarını sağlıklı bir ailede büyüyenler tam olarak ne kadar anlayabilir ki? Toksik anne babaların kimileri farkında olarak kimileri de farkında olmayarak çocuklarında öyle derin yaralar bırakmış ki bu çocuklar birer yetişkin olup kaç yaşına gelirse gelsin anne baba olurlarsa bile bu durumu aşamayınca, tedavi görmeyince hayatlarını sürekli etkileyen kapanmayan bir yaranın acısıyla yaşıyorlar. Kimileri yıllarca kendini suçlar, kimileri içindeki boşlukla çabalamaya devam eder, kimileri de farkında olmadan anne-babasına dönüştüğünü görünce içinde ki o çocuğu görmezden gelerek kaçamayacağını anlar. İlk bölümü okurken bu çocukların yaşadıklarının onları nasıl üzücü bir hale getirdiğini görüyoruz. Anne-babanın en basitinden kalp kırıcı cümlelerinin nasıl yıllarca bireyin hareketlerinde kendini gösterdiğini, depresyonla yaşayanları, hayatından zevk almayanları, intihara kalkışanları kısaca ilk bölümde bu toksik anne-babaların çocuğa verdiği zararları görüyoruz. Okurken siz de ya o kişilerin yaşadıklarıyla empati kuruyorsunuz ya da kendi yaşadıklarınızı anımsayıp etkisinden uzun süre çıkamıyorsunuz. Kitabın ikinci bölümünde ise terapist bireyi yeni davranış biçimleri edinme konusunda yönlendiriyor ve anne-babanızla olan ilişkide güç dengesini lehinize nasıl döndürebileceğinizi anlatıyor. Anne-babanızın üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için sizlere yöntemler öğretiyor ve özellikle grupla terapide neler yaptığından bahsediyor. Tüm bunları yaparken sizinle konuşuyor, anne-babasından zarar görmüş o küçük çocukla.. Daha ikinci bölüme başlamadan önce ''bu bölümde ilerlerken geçmişte yaşadıklarınızla yüzleşip onların etkisinden kurtulmaya çalışacağınız için canınız acıyabilir, duygusal olarak zorlanabilirsiniz bu yüzden yavaş yavaş okuyun, gerektiğinde kendinize gelmek ve devam etmek için uzun süre bekleyin'' dediği zaman yazar biraz abartmıyor mu ne kadar çok etkileyebilir ki diye düşünmüştüm fakat ikinci bölümü okurken gerçekten psikolojik olarak zorlandığımı, üzüldüğümü, durup durup düşündüğümü görünce haksız olmadığını anladım. Özellikle affetmek ile ilgili söyledikleri beni çok etkiledi, günlerce bunu düşündüm etrafımdaki kişilere bunu anlattım. Bir klişe vardır hani; sizi üzen kişileri affedin, affederseniz rahatlarsınız diye evet affetmenin olumlu etkileri ile ilgili çok çalışma var ama aslında her zaman affetmek zorunda olmadığımızı hatta kimi zaman bizde derin yaralar bırakan kişiyi affetmek için kendimizi zorlamanın bizim için çok da iyi gelmeyeceğini anlatıyor. Örneğin uzun yıllar cinsel tacize ebeveyni tarafından maruz kalan bir bireyin babasını affetmek zorunda olmadığını bazen affetmemenin de daha iyileştirici olabileceğini bunun bireyle ilgili olduğunu anlatıyor. Birinci bölümde anlattığı danışanlarının ikinci bölümde duygusal zorlukları aşıp yaralarının kapandığını görmek çok güzeldi. Her ne kadar çoğu dersimizde zor bir ailede büyüyen çocukların hayatlarındaki etkilerini dinlesem de bu kitap bende daha yoğun hissettirdi duyguları. Vakalar üzerinde her aşamanın detaylı anlatılması terapi odasında sanki ben de varmışım gibi hissettirdi. Ayrıca danışanlar gibi ben de kendimde bir iç yolculuğa çıktım özellikle kitabın ikinci bölümünde. Ben kitabı çok sevdim, sadece bu alanda olanlar için değil özellikle zor bir ailede büyüdüğünü düşünen ya da çocuk yetiştirmeye hazırlanan bireyler için okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Duygusal olarak zorlanabilirsiniz ama bence bazı şeyleri anlamlandirabilmek için de buna ihtiyacınız olabilir.
Zor Bir Ailede Büyümek
Zor Bir Ailede BüyümekCraig Buck · İletişim Yayınevi · 20181,947 okunma
··
2.877 görüntüleme
Zeliha Nur Çakır okurunun profil resmi
Teşekkürler, ön bir bilgi benim için kitabı okumadan önce çok iyi oldu. Eminim bende çok beğeneceğim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.