Huizinga’ya göre oyun toplumların gelişmesini sağlayan merkezi bir etkinliktir. Oyunun beş özelliği vardır:
Oyun özgürdür; oyun “sıradan” veya “gündelik”
hayat değildir; hem yerelliği hem de süresi bakımından “sıradan” hayattan ayrılır; oyun düzen yaratır; maddi çıkarla bir ilgisi yoktur ve oyundan bir kazanç elde edilemez. Platon’la söze başlayan Huizinga “oyun oynayan insan”ın ortaçağ, Rönesans ve erken modern dünya sürecinde uygarlığa katkılarının izini sürüyor.