Her şey olacağına varırMerak duygusunun etkili bir şekilde kullanıldığı ,oldukça sürükleyici fantastik bir kurgu içinde olayların anlatıldığı ,kahramanların bolca müzik,felsefe, psikolojiden beslendiği,Murakami’nin 2005 te yazdığı ve yılın en iyi on romanı arasında seçilmiş, Franz Kafka ödülüne layık görülmüş okunası bir kitap..
Romanı okurken okuyucu olarak en çok kitabın başlarında II.Dünya Savaşı yıllarında yaşanmış dağda mantar toplarken bilinmeyen bir sebeple bilinçleri kapanan 16 çocuğun başına gelen gizemli ve olağanüstü olayı okumanın etkisiyle anlayabilmek için hikayeyi sonuna kadar götürmek istiyorsunuz..
Öğrenebildim mi gizemi çözebildim mi, romandaki tüm kahramanların yaşadığı gizemli olayların nasıl ve neden öyle sonuçlandığı ile ilgili kesin bir bilgiye erişemiyorsunuz sadece neden ve nasıl olmuş olabileceği ile ilgili sezgiler veriliyor okuyucuya...Benim için kesin yargılardan hoşlanmayan biri olduğum için olabilir kitap belirsizlikler içinde sonlanmadı bir okuyucu olarak hayal dünyamda onlarca şekilde yorumlayabileceğim olaylar okudum.
Bu kitabı daha iyi anlayabilmek ve neden yılın en iyi on romanı arasında olduğunu öğrenebilmek için kitap öncesinde Freud ve Jung’ ın bilinç, bilinçaltı, rüyalar, Oedipus felsefesi,eşzamanlılık kuramları hakkında bir iki makale okumakta yarar görüyorum..
Kitabın konusu; 15 yaşında Kafka Tamura heykeltraş babasının kendisi hakkında Oedipus felsefesi temelli bir kehanet öne sürmesi ile evden kaçmasını konu alıyor..
Kafka Tamura daha 4 yaşında iken annesi tarafından terkedilmiş ve aklı oldukça karışık cinsellik duyguları ergen olması sebebiyle had safhada bir genç.
Kehanete göre annesi ve ablası ile birgün karşılaşacak ve ikisiyle de çiftleşecektir.
Kafka bu kehanetten kaçmak için doğum gününde bir sırt çantası ile evden kaçar.
Roman içerisinde özellikle Nakata isimli 60 yaşında her sözüne -Bendeniz Nakata akıllı biri değilimdir diyerek başlayan bir ihtiyarcık var ve okuyucu olarak hikmetli davranışları ve çok açık sözlü olması sizi rahatlatıyor tıpkı ona eşlik eden tır şoförü Hoşino gibi Nakata’ın bölümlerini okumaktan hiç sıkılmıyorsunuz.
Nakata ,bilincini kaybeden ve uzun süre uyanmayan o on altı çocuktan biridir uyandığında birtakım yeteneklerini kaybettiği gibi normal insanlarda olmayan bazı yeteneklerde kazanmış bir kişidir.
Şimdiki zamanı yaşayan,hayatında çok belirgin olaylar dışında anı biriktirmeyen, ne zaman ne yapması ve nereye gitmesi gerektiğine içinde sebebini bilmediği yol gösterici bir bilgi ile karar veren günümüzde böyle biriyle karşılaşsak velî diyebileceğimiz bir adam Nakata.
Gökyüzünden sülük, istavrit, sardalye yağdırabilen ve korunmak için daime şemsiyesi işe gezen hikmetli bir adam.
Kitabın kahramanları bilinç hallerinde karşılaşmasalarda bilinç dışı bir zaman ve mekanda aralarında bir bağ var ve tanışıyorlar aslında..
Kitap, öz itibariyle korkunç bir kehaneti yaşayacağı ve bundan kaçamayacağını bildiği halde kendini bulma çabasındaki bir gencin hikayesi.
Kitabı okurken en çok düşündüğüm şey biz türkler gerçekten asabi insanlarız dedirtecek derecede roman kahramanları nezdinde Japonların belirgin bir biçimde metanetli ve sabırlı olduklarını gözlemledim,
Kitabı okurken pamuk gibi yumuşuyorsunuz ve her şey olacağına varır teslimiyeti bir duyguya bürünüyorsunuz..
Keyifli bir kitap,İyi okumalar dilerim...