Kitap; (günümüzde dahi) (hangi cenahtan olursa olsun) siyasetçilerin neden bir türlü halktan yana olamayışını anlamak adına faydalı bir eser.
Kitapta Pareto, insanlık tarihini seçkinlerin yer değiştirmesi olarak tanımlıyor ve biri yükselirken diğeri düşer diyor.
İktidardaki seçkini ömrünü doldurmuş bir olguya benzetiyor ve iktidara geçmek isteyen seçkini, bu değişimi sağlayabilmek adına toplumun diğer (ekseriyetle ezilen) kesimlerini yanına alarak onu yenmeye çalışan kesim olarak tanımlıyor.
Yeni seçkinin iktidarı ele geçirişine kadar ki süreçte halkın eksikliklerini gidermek için yola çıktığını vurgulasa da iktidarı ele geçirdiğinde eski seçkin gibi davranacağını (kamu kaynaklarını sömürüp, yandaşlarını ihya edeceği) söylüyor.
Ve bu değişimi gerçekleştiren yolu da (din, devrim, sosyallik vb.) aslında bir duygunun biçim bulmuş hali olarak tanımlıyor (ki ben kitabın en çok bu noktasını beğendim).
Bir nevi kök-neden analizi olarak gördüğüm bu duygunun, kıskançlık ve haset olduğunu düşündüm.
Sizlerin de bu duygunun ne olduğuna dair görüşleriniz varsa, duymayı çok isterim.