Bu kitabı henüz çocuk sayılacak bir yaştayken abimin kitaplığında görmüştüm ve kitap kapağındaki kadın müthiş dikkatimi çekmişti. Mona Lisa gibi değişik bir ifadesi vardı ve alnının bir kısmını kapatan ancak kapattığı kısmı da alttan sezdiren ince tül yüzünden alnının gerçek açıklığını kavrayamıyordum. Ne büyük bir alın ama demiştim sâfiyâne çocukluk.. keşke her şey o zamanlarımdaki gibi kalsaydı. İnsanlara dair beni şüpheye düşüren tek şey dış görünüşlerindeki yanılsamalar olsaydı, içlerini keşfetmek için bunca emek, yol, çaba sarfetmeseydim...
Her neyse işte çocukluğumun tozlu raflarında duran bu kitabı okumak yetişkinliğime nasîb oldu ve sonunda okudum çok içli bir hikâye olmakla birlikte çok da içimizden. Ben evinde anneanne, dede gibi figürlerle büyümemiş olan biriyim ve öyle ailelere de hep özenmişimdir. Bu kitabın ana kaynağı da işte o yaşlı hanımefendi ve onun hâtıları.
Dantel işlemeli ve tıpkı diğer #ayşekulin eserleri gibi içeride bir miktar saray koridorları kokusu barındıran naif bir kitap özetle