Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kadınlar, kadınlar, kadınlar.. Virginia Woolf 1929 yılında yazmış olduğu Edebiyat ve kadınlarla alakalı kitabında, toplumsal hayattaki kadınla edebiyat camiasındaki kadınların aslında çok da farklı olmadığını göstermiş. Yani tarih boyunca toplumsal hayatta nasıl kadınlar hakir görüldüyse, edebiyat dünyasında da aynı şeyi yaşamışlar ki; niye bir Shakespeare gibi erkek duayen varken bir kadın Shakespeare yok, sorusunun cevabını yüzyıllara ayırıp uzun uzun anlatmış yazarımız. Ortaçağda kadınların on beş, on altı yaşına geldiğinde babalarının istediği kişiyle zorla evlendirildiği, evlenmezse evlat odasına kilitlenip duvardan duvara dayak yediğini, evlenince kocasının malı olduğunu, kadının yemek yapmak, eve ve çocuğa bakmak, giyinip süslenmek gibi görevleri dışında bir iş yapamadığını öğreniyoruz. Üzücü ki o yıllardan yüzyıllar sonra günümüzde kadına seçme ve seçilme hakkı verilse de, kadınlar iş hayatında olsa da, araba kullanabilip, sözde özgür görünse de hala bugün, 21. Yüzyılın ataerkil toplumunda kadın hakettiği yere gelememiştir. Kadın hala erkeğin malı olarak görülmekte ve her gün dünyada yüzlerce kadın katledilmekte.. Dilerim yüz yıl sonra da aynı şeyler tartışılıyor olmaz.. Bu kitap benim başucu kitaplarımdan biri olacak bundan sonra.. İlk bölüm dil olarak biraz yordu ama pes etmedim, ikinci bölümden sonra aktı gitti..
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınları · 201938,1bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.