Büyüklere Masallar...Siyasi baskılardan bunaldığınızı, memlekette olumsuz gittiğini düşündüğünüz konuları konuşmak için ağzınızı her açtığınızda ya da kaleminizi her kıpırdattığınızda işinizi kaybetmenin yanı sıra sayısız soruşturma, göz altına alma, dava yığını ile boğulduğunuzu, zaten kısıtlı olan gelirinizi bu davaları takip etsin diye avukatınıza verdiğinizi düşünün. Böyle bir ortamda inandığınızı söylemeye -sadece söyleyebilmeye- nasıl devam edersiniz?
İşte Aziz Nesin'in bu derlemesinde yer alan büyüklere masallar, ustanın bu baskı ve sansür ortamından kurtulabilmek için icat ettiği mükemmel bir manevra. Halkı ezen fiyat artışlarını, adamına göre işleyen kanunları, köşe tutmuş vasıfsızları, işine gelmeyince yokuşa süren devlet memurlarını; hayvanlar alemi, Dümdük Hazretleri, deliler, Hopantomola Kralı, Torakansi Başbakanı falan üzerinden Anadolu'nun klasik masallarını uyarlayarak anlatınca mükemmel bir hiciv örneği çıkmış ortaya.
Kitap, Aziz Nesin'in daha önce başka eserleri içinde de yayınlanmış olan 15 masalını bir araya getiriyor.
Mükemmel bir "devlet çarkı" hicvi olan "Paldır Küldür" başucunda tutulmaya aday. "Biz başka devletlerden daha iyisini yaparız" sözüyle çıkılan yolda "amaç" belirlenmeden ülkenin bütün kaynakları heba edilerek yapılan "makina" -ki devlet yapısı kastedilen- gürültü yapması dışında bir işe yaramıyor örneğin.
Aziz Nesin'in kendi açıklaması ile "yurdumuzda basın ve söz hürriyetinin, yalnız kağıt üstünde yazılı bir süs olarak bırakıldığı, aydınların konuşamaz duruma getirildiği günlerde, halkı bu duruma düşüren ve gerçekleri ancak kendi başları belaya girince söylemeye çalışıp da artık söyleme olanağı da bulamayan kara aydınları yermek için yazılmış" "Ah Biz Eşekler"deki eşek de veciz şekilde bitiriyor hikayesini:
"O eski kuşaktan eşek tehlike kuyruk altına girinceye dek kendini avutup kandırmamış olsaydı bizler de konuşmasını bilecektik."
Kapanışı, dileklerinin hep tersi gerçekleşen Dümdük Hazretleri ile yapalım :
"Sesimi duyar, duyar; duymaz olur mu hiç? Duymasına şıp diye duyar da lafı hep tersinden anlıyor."