2011 yılı lise 3.sınıf öğrencisi iken okumuştum. Felsefe dersi proje ödevimdi kendileri. Tabi o zamanlar Alacakaranlık serisi popülerdi. İpek Ongun’ u çok severdim aynı zamanda. Popüler kitapları kovalardık arkadaşım Demet ile. Kütüphane kültürümüz vardı çok şükür. Ödev olarak öğretmenim vermeseydi o yaştayken okuyacağım kitap değildi. Anlatılan dünya yaşanılan hayatlar beni derinden sarsmıştı.
Distopya/distopik nedir henüz yeni tanışmışken bu kitabın aslında günümüz ve ileri yıllarda olacaklara ışık tutması beni biraz ürkütmüştü.