Bittiği için o kadar üzgünüm ki içimdeki boşluk duygusunu anlatacak kelime bulamıyorum. Keşke birkaç seri halinde olsaydı ya da binlerce kitap halinde olsaydı da ömrümün sonuna kadar okuyabilseydim. Çünkü beni bundan başka hiçbir şeyin bu kadar mutlu edemeyeceğini bu kitapla birlikte anladım.
Kitabın içeriğini ilk okuduğum zaman tariflerin olayla nasıl ilişkili olacağını, kitapta eğreti duracağını, hikayenin ise yavan bir aşk hikayesi olacağını düşünmüştüm ama daha ilk sayfadan itibaren yanıldığımı anladım.
Tita, aşka olan inancımı kaybetmişken Pedro’nun gözlerine baktığında lokma yapılırken kızgın yağa atılan hamur tanelerinin ne hissettiğini anlatarak içimdeki sönmüş kibritleri yeniden yaktığın için teşekkür ederim.
İçinde güzel bir pastadan sadece birkaç kırıntı kalmış tabak gibi boş olan hayatımı, güzel bir davetten sonra tabakta unutulmuş cevizli biber dolması gibi yalnız geçiremeyeceğimi çok iyi anlattığın için de teşekkür ederim.
İçimizdeki sönmüş kibritlerin yeniden yanması ve hiç sönmemesi dileğiyle.
Elveda güzel Tita ve kitap boyunca birçok küfürümü yiyen Pedro. Artık sonsuza kadar birlikte ve mutlu olacaksınız. ️