Ian Mc Ewan her kitabında bambaşka dünyalara götürüyor bizi. Uzun uzun, çok çok anlatıyor ama fazlalık tek bir kelime yok.
Kefarette, I. Dünya Savaşı arifesinde, aristokrat bir ailenin kızı ve müştemilatlarındaki genç adam arasındaki yakınlaşma, küçük kız kardeşçe yanlış algılanıp sonrasında dönüşü olmayan acılara yol açıyor. (Bunlara zaten kitabın arka kapağında da değiniliyor.)
Söylemeden, sezdirerek anlatan yazarlardan Mc Ewan. Roman bittiğinde yeniden başlıyor usunuzda, orada yaşamayı sürdürüyor.
Enfes bir deneyim.