Bazen düşünüyorum da aslında etrafımızdaki herkes bizim için bir öğretmen; örneğin 2 yaşımdaki oğlum ona kitap okumamı isterken aslında sadece onunla güzel vakit geçirmemi sağlamıyor, onunla birlikte öğrenmemi, gelişmemi destekliyor. Bakalım miniğimizin Küçük Kara Balık’ından neler öğrenmişiz?
Kendi hayatımızı yaşarken ne kadar sorguluyoruz, yeniliklere ne kadar açığız, cesaretimiz var mı farklılıklar denemeye yoksa sadece deneyimlediklerimizi sonunu bildiklerimizi mi yaşamalıyız gönül rahatlığı ile… Aslında başkalarının hayatlarından da sorumlu olduğumuzu düşünüyor muyuz? Her davranışımız, hareketimiz başkalarını da etkiliyor; birilerine ya da bir şeylere sebep - sonuç, örnek - ibret olduğumuzu anlayabiliyor muyuz?
Peki sadece düşünmek yetiyor mu, icraata geçebiliyor muyuz en azından elimizden geldiği kadarı ile?
Tabii ki benim küçük balığım şimdilik masal olarak dinledi ama kütüphanesindeki anlamlar diyarına bir tane daha eklemiş olduk.
İyi okumalar dilerim.