Alıntı: "Dünyaya ilk kez gelmek diye bir şey söz konusu olamaz. Örneğin, ben kendimi Genç Dünya’nın ormanları arasında dolaşırken görüyorum düşümde; ama gördüğüm ben değil aslında; sanki benimle çok uzaktan ilgisi olan bir parçam. Tıpkı benimle daha yakından ilgisi olan babam ya da büyük babam gibi... Benim bu ikinci kişiliğim eski bir insan, dedelerimin dedesi insan türünün ilk örneklerinden biri. Onun dedelerinin dedesi ise ilk kez el ve ayak parmakları gelişip de ağaca tırmanmayı başaran yaratıklardan biri."
20. Yüzyılda yaşayan ama, düşlerinde 100 bin yıl önceki insanın ilk türlerinin oluşmaya başladığı zamanda, kendisini muhtemelen homo habilis olarak gören ve yetişkinlik yıllarına kadar gördüğü rüyaları düzenli bir sıraya sokarak önceki yaşantısındaki olayları anlatan bir insan var karşımızda.
Hikayenin temeli evrim teorisine dayansada verdiği mesajlar bakımından ve alışılmışın dışında bir hikaye olduğundan okumaya değer...
Öyle çok bir mesajda beklemeyin zaten çoğu
günümüz dünyasında da yaşadığımız ve çok iyi bildiğimiz şeyler..