Merhabalar. Dostoyevski konusunda bahsi geçen muhtemel eksikliğin doğru bir düşünce olmadığı kanısındayım. Ülkemizde her konuda bir taraf tutma, bir kutuplaşma olduğu gibi Dostoyevski de bundan nasibini almış durumda. Sanki Dostoyevski hatasız, edebiyatta zirve, en olgun sanat eserlerini, her şeyin en mükemmelini o üretmiş ve diğerleri ona asla yaklaşamıyor gibi bir algı var çoğunlukta. Buna istinaden sevmeyeni dövüyorlar desek yanlış olmaz. Sevemeyen ya kendinde bir şey arıyor ya da seviyormuş gibi yapıyor. Bir yazarı seversin veya sevmezsin, bir eseri seversin veya sevmezsin. Durum aslında bu kadar basit. Bu arada ben de Murat Menteş'in Dublör'ün Dilemması ve Ruhi Mücerret eserlerinde sizle aynı kıyaslamayı yapmıştım.