Görünen o ki 23 günde bitirdiğim bu kısa biyografilerden oluşan kitaptan her güne bir veya iki padişahın hayatını sığdırmışım. Osmanlı tarihi sadece sultanların tarihi değil, aynı zamanda o tarihin içinde yaşayan insanların, ülkelerin, halkların bir tarihi. Tarih okumak için illaki şövenist olmak gerekmiyor. Zaten şövenist ve aşırı taraflı duygularla okunan tarih pek bir tarih okumasına benzemiyor. Tarih okumak, bir ideolojiyi anakronizm uygulayarak tarihi çarpıtmak olmamalı. Fakat ne yazıktır ki Türkiye'de bu konu etrafında dönen tartışmaların birçoğunu bilimsel tarafsızlık değil ideolojik ön yargılar belirliyor. Bugün herkesin kendi ideolojisine göre kafasında kurguladığı bir Osmanlı var. Peki kafamızda kurguladığımız bu Osmanlı tarihi belgelere uygun düşüyor mu? İşte bunun için tarihi son zamanlarda yaygın hale gelen dizilerden değil bu alanda yazılmış değerli kaynaklardan okumak, öğrenmek icap ediyor. Ben bu anlamda Necdet Sakaoğlu'nun çalışmasını çok değerli buldum. Hiçbir şekilde tarafsızlığını yitirmediği kanaatindeyim. Okurken kimi yerlerde bir İhsan Oktay Anar romanı okuyormuşçasına keyf aldım.
Favori padişahlarım ise kesinlikle:
Bilgisi ve kültürüyle Fatih Sultan Mehmet
Adalete verdiği önemle Kanuni Sultan Süleyman
Cesareti ve kararlılığıyla 4. Murat
İnce ve hassas ruhuyla 3. Ahmet
Yenilikçiliğiyle 2. Mahmut
Özgürlüğe ve insan haklarına verdiği değerle Abdulmecit
Eğitime verdiği değerle Sultan 2. Abdulhamid oldular.