Doğu İmparatorluğu, kısmen coğrafi konumu sayesinde dış baskılara, özellikle barbarların baskılarına Batı İmparatorluğu'ndan çok daha az açıktı. Batı ise barbarları cezbediyordu. Ayrıca Doğu İmparatorluğu'nun oldukça istikrarlı ve ne istediğini bilen bir yönetimi vardı. Yönetim ya etkili imparatorlar ya da praetor rütbesinde valiler veya tahta yakınlığı bulunan kişilerce yürütülmüştür... Doğu İmparatorluğu eyaletlerinde iktidarın gasbedilmesi çok seyrek rastlanan bir durumdu. Roma İmparatorluğu'nun muazzam mukavemet gücü yaşamak için verdiği uzun ve inatçı mücadelede görülebilir. Bizans, zayıf dönemlere ve utanılacak yolsuzluklara karşın, uzun vadede yönetimiyle kendini ispatlamıştır. Üretim ve dağıtım yöntemleri bozulmamıştır. Yunan-Roma uygarlığının yüksek düşünsel geleneğinin çoğu dini biçime bürünmesine rağmen, bu uygarlığın laik biçiminin ölmesine de bozulmasına da olanak tanınmamıştır... Unutulmamalı ki o dönemde Doğu, Batı'nın karşılaştığı sıkıntıları çekmemişti. Hunlar'ın zarar vermesine rağmen büyük bir toprak kaybı olmamıştı, ekonomi düzenli işliyordu ve eski dönemlerin yurttaş ordusu yenilenmişti... Norman Baynes, Batı yavaş yavaş Germenlerin eline geçerken, Doğu ya da diğer adıyla Bizans İmparatorluğu'nun bütünlüğünü koruyabilip, yaşamını sürdürmesinin nedenini Doğu'nun daha zengin olmasına bağlar... İmparatorluk, iki ayrı yarı olarak hareket etmek gibi olumsuz bir konuma girdikten sonra, güçsüz ortak Batı olmuştu