Gönderi

anılar birikir günler üstüne,tüm şehir ev olur
Yağmurlarını sevdim bu yeni şehrin. Bir çöl nasıl hasret kalırsa bir damla yağmura, öyle hasretlik çektim bir bulut bile geçmedi- ğinde. Çünkü kendime yürüdüm bu şehrin yağmurlarında. (..) Sincan’ın ölü bir hali vardı. Onun için hep gözlerimi kapattım tren Sincan istasyonunda durduğunda. Ama bir beste yapar gibi yazdığı cümlelerini sevdiğim yazar yaşadığı için de silemedim haritamdan. Sakarya Caddesi’nde tattım ömrümün en dumanlı, en sefil, en keyifli sarhoşluklarını. Bir kadının sürmeli gözlerini emanet aldım aynı sokakta ve gariptir belki ama kayıp çocuklarının ardından gözyaşı döken annelerin, soğuk bir kış gününü sıcacık sardıklarına tanık oldum. Kurtuluş Parkı’nda bir meşe ağacı vardır, hesapsız dost olduğum. Kuşlar yuva kurmuştur dallarında ve geniş gövdesinde yer vardır, biraz dinginlik, biraz huzur arayan her sıkılmışa. Olgunlar Sokak’ta sakallı bilgelere rastladım ve âşık oldum aynı sokakta. Konur Sokak’ta üretken ve gayretkeş Nâzım’ı tanıdım. Dünü, bugünü ve yarını anlattı bana. Güneşin nasıl olup da hem hayatın hem de ölümün özü olabileceğini gösterdi bana ki gayet emindi, tüm insanlarla da paylaşma konusunda bildiklerini.
Sayfa 18 - "An Ne Kara"
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.