Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

476 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Gerçeği görme üzerine
İktidar ve işleyişini anlama bakımından okunması oldukça elzem olan kitaplardan biri. Oldukça ayrım ve ayrıntıya yer veren Chomsky mütevazi tavırlarıyla ve cesaretiyle karşımıza çıkmaktadır. Sakinliği ile ele aldığı konuları didaktik ifadelerle okuyucuya gayet başarılı bir şekilde aktarmayı başarmıştır kanaatimce. Kendinden emin ifadelerle eserini süslenmiştir. Chomsky bu eserinde özellikle ABD yi topa tutmuştur diyebiliriz. ABD vatandaşı olmasına rağmen ABD yi en güzel eleştiren kişilerden olan Chomsyk bu konuda imtina dahi etmemiştir. Kitaba baktığımız ilk sayfalardan itibaren ABD nin ne kadar büyük bir ülke olduğuna şahit olmaktayiz. Bu büyüklük elbette ki tartışılabilir. Neye göre büyük kime göre büyük nasıl büyük. Örneğin ekonomik açıdan muazzam bir büyüklük. Askeri anlamda muazzam bir büyüklük. Peki ya manevi değerler konusunda büyüklük. İktidar karşısindaki tüm güçleri ele geçirme ve kontrol etme üzerine kurulduğunu beyan eden Chomsky özelde ABD nin bunu çok iyi yaptığına değinmiştir. Bunu yaparken makyavelist tavırlar sergilendiğini dile getirmiştir. Örneğin ABD devleti çoğu devletin tuttuğu terörist guruplar yerine kiralık terörist devlet kiraladığına değinmistir. Kirli ve pis işlerini bu devletler üzerinden gerçekleştiren ABD bu şekilde onlarca ülkeyi istikrarsızlastirmakta, darbe yaptırmakta ve en önemlisi de sayıları milyonları bulan insan kıyımına neden olmaktadır. Haitide Endonezyada Nikaraguada Kübada Meksikada Brezilyada Vietnamda Korede vs vs. Ama her yerde kendi düdüğünü çaldırmak için uğraşmakta ve bu minvalde oradaki insanların yaşam haklarını hiçe saymaktadir. ABD bunları yaparken bazı bölgelerde kendine ait uydu guruplar ve devletler kiralamakta ve işlerini yürütmektedir. Bu devletlerin en belirgin olanı İsraildir Chomsky'e göre. İsrail ABD nin ortadogudaki emellerini gerçekleştirme konusunda ABD için lejyonerlik yapmaktadır. Yazar eserde bu ikili ilişki üzerine oldukça fazla durmuş ve çok şiddetli eleştiriler yapmistir. Bundan ötürüdur ki yazar bu eleştirilerinden ötürü hedef alınmış İsrail gibi ülkelerde istenmeyen adam olmakla kalmayıp antisemitizm ile suclanmistir. Chomsky bu saldırılardan ötürü hiç vazgecmmeis baskılara rağmen eleştirel dilini kullanmaktan geri kalmamıştır. Pek tabi benim aklıma şöyle bir soru geldi. Nasıl olur da bu kadar eleştiriye rağmen Chomsky nin başına bisey gelmemiş bugüne kadar? Chomsky buna cvp olarak eserde söyle demiştir. ABD benim öldürülmemi istemez. Benim başıma böyle bisey gelirse ABD de bulunan herkesin başına gelebilir. Özellikle muhalefet ve basın buna izin vermez. Diğer taraftan sermaye buna karşı çıkar. Chomsky yok edilirse günün birinde pekala bizim de başımıza biseyler gelebilir. Ayrıca beyaz olduğundan ötürü yok edilmediğini dile getirmiştir. Burda bile Chomsky ince bir eleştiri yapmaktadır. Beyaz tenli iseniz diğer insanlara nazaran daha şanslısınız ABD zihniyetine göre. Ve bu konuda farklı örneklere de yer vermiştir. Örneğin Saddam döneminde yapılan katliamlara yer vermiştir. Saddam Hüseyin (ıraktaki eski diktatör) 90 larda Șiilere ve Kürtlere karşı harekete geçmiş ve yuzbinlerce insanın ölmesine neden olmuştur. Batı bloğu ve ABD başta Saddam ı desteklemiş silah yardımında bulunmuştur. Lakin Enfal katliamlarında ve sonrasında Halepce katliamında Kurtler kimyasal silahlarla öldürüldükten sonra Batı bloğu ve ABD Saddama karşı çıkmış ve Kürtlere yapılan katliamları derhal durdurmasıni istemiştir. Öte yandan Irak in güneyinde ve Doğu bölgelerindeki Şii katliamina göz yummustur. Çünkü Kürtler beyaz tenli ve içlerinde azimsanmayacak sayıda mavi gözlü insanlardan oluşmaktaydi. Eserde ırk ayrımı bu gibi örneklerle dile getirilmiştir. Totalde beyaz iseniz size karşı olan girişimler konusunda biraz daha şanslısınız. Heleki Batı insanı iseniz çok daha şanslısınız. İktidar ve özelde ABD iktidarının dizginlenmesi konusuna da değinen yazar eserinde bunun yolunun etkin muhalefet, toplumsal baskı ve aktivizmin öneminden geçtiğine inanmaktadir. Bu uğurda herkes üzerine düşen görevi yapmaya çalışmalıdır yazara göre. ABD nin terorist faaliyetlerde artık eskisi gibi rahat bir şekilde başvuramamasinin nedeni toplumsal baskı ve etkin aktivizm olduğunu beyan etmiştir. Nitekim tam da bu yüzden ABD nin kiralık terörist devlet tuttuğunu dile getirmiştir. Kirli işleri kendisi yapıp hedef haline gelmekten çekinen iktidar bu yüzden kirli işlerini başka devletler üzerinden yapmaktadır. Bu aktivizmin ve toplumsal baskının en önemli neticelerinden biridir chomsky e göre. Yazara göre hiç bir şekilde iktidar şeffaf olamaz. Olmamıştır da. Muhalefet bile iktidara gelse yine iktidar tarafından ele geçirilmesi an meselesidir. Nitekim değişen sadece kişiler olacaktir ve iktidar el değiştirecektir. Ama iktidar zihniyeti ebediyen kalacaktır. Tüm bu argumanlardan ötürü toplumsal baskı ve aktivizm çok önemlidir yazara göre. Her ne kadar iktidar duruldurulamayacak olsa bile aktivizm ve sosyal toplumsal baskı yüzunden baskılanacak ve iktidar az da olsa dizginlenecektir. Chomsky e göre eğer ki iktidar bazı şeylerden ötürü geri adım atmaya başlamışsa doğru yoldayız demektir. Ama şunun da altini kalın bir şekilde cizmistir. İktidar yok edilemez mevcut düzenle. Basın üzerine de fikirlerini dile getiren chomsky basınin ne denli önemli ve güçlü bir araç olduğunu gözler önüne sermektedir. Basın iktidarın daha doğrusu kapital düzenin en büyük silahıdır. Kapital düzen basın yoluyla çok rahat bir şekilde iktidara yön verebilir. Basının yanlı olmasından ötürü yakınan yazar bu yüzden insanların koordine olamadigindan şikayet etmektedir. Basının kitleler üzerindeki etkilerini aciklayan yazar insanların ne derece hayal alemlerinde yaşadığını gösteriyor. Basının en büyük getirilerinden biri de değişen toplum düzenini empoze etmeye çalışmasidir. Olmayanı olmuş gibi olanı da olmamış gibi gösterebilen basın, toplumu kendisince ve kapital sermaye düzenine göre dizayn etmektedir yazara göre. Vietnamdaki ve Libyadaki gerçekler karşısında toplumun ne denli aldatıldığını gözler önüne sermektedir. Kaybedilen savaşlar kazanılmış gibi gösterilmiştir. Basının geliri üzerine de değinen yazar bu gelirin gazete satmakla elde edilmediğini söylemiştir. Sermaye işine gelmeyen haberi yayınlaması için basın kazanıyor. Yayınlamadıgi göz yumduğu göz ardı ettiği her şeyden para kazandığını söylemiştir yazar. Ve tabi ki de istenilen haber yapıldığı için aynı zamanda. Buna uymayan basın kuruluşları sermaye sisteminden gelir elde edemediği için zamanla kapanmaya mahkum olduğunu beyan etmiştir. Çünkü gazete satarak basın organının ayakta kalmayacağını sanırım biz de biliyoruz. Bu yüzden İnternet üzerinden sosyal medya anlayışına çok önem vermiştir yazar. Pek tabi sosyal medya üzerinden haberlere de ilk elden İnanmamak ve araştırmak lazım demiştir yazar. Bilgi kirliliğinden dem vuran yazar bu yüzden insanlarda çaresizlik duygusuna neden olabileceği konusunda uyarılarda bulunmuştur. Değişen toplum düzeniyle birlikte ekonomide dalgalanmalar olacağını yazan sevgili yazarımız bu yüzden de zamanla ekonominin gerileyecegini ima etmiştir. Gelecek kaygısının oluşacağından ötürü güvensiz şehirlerin meydan geleceğini öngörmustur. Orta sınıfın erimesi halinde bu durumun bariz bir şekilde belirgin olacağından dem vurmuştur. Nitekim şimdilerde bile dünyanın güvenli ve güvensiz şehirleri seçiliyor dergilerde gazetelerde ve sosyal medyada. Ottawa mi güvenli yoksa Kandahar mi? Sizlere bırakıyorum sevgili okuyucular bunun cevabını. Eserin bir bölümde Amerikan başkanlarının niteliklerine de deginmistir yazarımız. Misal Ronald Reagan örneğini vermiştir. Ona göre Reagan kukla bir zihniyettir. Kopyala yapıştır sistemi ile sermaye tarafından yönetilen bir başkandir kendisi. Pek tabi Reagan bu yolda tek değildir. Ona benzer başka başkanlar da vardır. Batı ve batı sermayesi bunları yaparken kimse buna karşı çıkmıyor mu diyecek olursanız elbette ki haklısınız. Bunun da önlemini alan sistem yargıyı eline almıştır. Biz yapmışsak suç değil. Başkaları yapmışsa elbette ki suçtur anlayışı mevcuttur. Bu uğurda nuremberg mahkemelerini örnek vermiştir yazar eserinde. İnceleme çok da uzamasın diye de nuremberg örneklerini size bırakıyorum. Açıp bi göz atın derim. Savaş suçlarına örnek teşkil edecek davranışlar ABD tarafından yapılmışsa suç değil. Hem ABD hem karşı taraf yapmışsa suç değil. Ama sadece karşı taraf yapmışsa suçtur anlayışı yargının ne derece yanlı olduğunu gözler önüne sermektedir. Peki yargı nasıl olur da bu kadar yanlı olabiliyor. Eğer ki siz BM yi oluşturup finanse ediyorsaniz elbette ki yargıya da hükmetme hakkına sahipsizdir anlayışı vardır. George Orwell i anımsattı örnekler bana. Nitekim yazar Orwell den bahsetmiştir. Çevrenin korunmasına değinen yazar eserde bunun için alınacak önlemleri dile getirmiştir. Değişen dünya düzeninden dolayı önümüzdeki yıllarda çevre felaketleri olabileceğinden ötürü uyarılarda bulunmuştur. ABD ye göre sistemler düşman değildir. Komünizm, islamizm, liberalizm vs vs. Bunlar sorun değildir. Sorun olan durum sistemin getireceği refah düzeyi. Eğer ki bi yerlerde bir yönetim iyi işler yapıyorsa ve gittikçe bağımsız hale geliyorsa işte sorun oradadır. Sistemi ister komünizm olsun ister başka bisey olsun. Eserde bunun örneklerini dile getiriyor. Diktatörlukle yönetilmesine karşın demokrasi karşıtı diye kimseye tavır sergilenmez. Ama örnek diktatörlükten dolayı halkın refahı ve bağımsızlığı gittikçe artıyorsa işte o zaman diktatörlük demokrasi değildir diye hedef alınır. ABD ve benzeri yönetimlerin her zaman bir düşmanı vardır. Ve olması da gerekir. En büyük düşman ise kendi halklarıdır. Eğer ki kendi halkıniz size karşı ise çok büyük probleminiz vardır chomsky e göre. Bu yüzden ABD gibi ülkeler suni düşmanlara ihtiyaç duyar. Teröristler ve terörist devletler. Bu şekilde kendi halkını korkutup iktidarın gerekli olduğunu ve ilelebet devam etmesi gerektiğini öne sürmektedir. Biz varsak güvenlik vardır. Eğer yoksak el kaide gelip sizi öldürür. Bu şekilde asıl 'gerçek düşmanlık' yapacak kendi halkını egale etmiştir. Kapital düzen oldukça fazla yer bulmuştur eserde kendini. Chomsky e göre Adam Smith in anlattığı liberalizm sistemi ile var olan kapital düzen taban tabana birbirine zittir. Nitekim Adam Smith in düşüncelerinin tahrif edildiğini beyan etmiştir yazar. Sevgili okurlar inanın incelemeye devam etmek isterdim. Lakin bu inceleme saatlerinizi bile alabilir. O yüzden başlıklar üzerinden bir kaç not almak istedim. Nitekim kitabı komple inceleuip yazmak çok yorucu. *entelektüel kimdir ve görevi nedir. Kimler entelektüeldir sorusunun cevabı *savaş yoluyla ele geçirilen yönetimler *ordunun himaye altına alinmasi *paranın seyri ve basın *geçmiş tarih ve gelecek *küresel ticaret *ahlaki değerlerin yeniden yapılandırılması *halk mücadeleleri *özgürlük ve tanimi *çatışan değerler *katliamlar (Ruanda Endonezya Kamboçya vietnam vs vs.) *sendikalar *nükleer güç *eğitim ve istenilen eğitim. *komplo teorileri( ilginç bir konu) *denetim.. Bunlar belli başlı not aldığım konular. Lakin bunları inceleyip yazıya dökmem saatleri bulur. O yüzden kitabı sizin de okumanız gerektiği gorusundeyim. Ve umuyorum ki herkes bu kitabı okur. Kitap okunduğunda bizim gibi ülkelerin ne derece zayıf olduğunu çok iyi anlayacaksınız siz de. Şahsen ben kitabı okuduktan sonra biz yokuz dedim. Bu sistem ve ABD böyle ise demek ki biz yokuz yani demekten alamadım kendimi. Lakin herseye rağmen bizim içimiz bence biraz daha temiz. Kitap karşılıklı söyleşi şeklinde soru cevap şeklinde ele alınmış. Sorulan soruya yönelik chomsky nin cvplar olağanüstü. Ki chomsky var olabilecek en güzel aydınlardan biridir diye düşünüyorum aynı zamanda. Mükemmel bir eleştiri gücü ve ayrım ayrıntıyı yakalama gücü var. Oldukça mütevazi bir duruşu var. Kendisinin ellerinden milyon kes öpüyorum. Umuyorum ki chomsky gibi efsane kişiler her yerde yüzlerce binlerce bulunur zaman içinde. Corona virüslu bu günlerde kendinize iyi bakın. Sağlık esenlik ve mutluluklar dilerim. Okuyun okuyun okuyun İyi okumalar
İktidarı Anlamak
İktidarı AnlamakNoam Chomsky · BGST · 201050 okunma
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.