Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

263 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Psikanaliz ve Uygulama Sigmund Freud, okuduğum bu kitabında psikanalizin bir çocuğun gelişim evrelerinde çocuk üzerinde ki uygulamasını anlatıyor. Çocuğun konuşmaya başladığı andan itibaren kendini çevredeki uyarıcıları muhakeme ederek nasıl ifade ettiğini, ifade ederken kendinde olan değişimleri yansıtış şeklini, hormonal durumlarını ve bunların yarattığı kaygıları en yalın şekliyde ifade ediyor. Anne ve babaların çocuklarının psikolojik gelişimlerini, karakter oluşumlarını ve bu süreçte çocuğu anlayıp nasıl bir yol izleyeceklerini, çocuklarının nevrotik (sinir hastalığı) durumlarını saptayıp içinde bulundukları duruma göre nasıl yardımcı olacaklarını anlamaları açısından önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bilindiği üzere çocuklar en çok hangi ebeveynleriyle vakit geçirirse ona daha çok bağlanırlar. Toplumumuzda ve toplumlarda ilgi alaka bakımından bu durumu genelde anne yönetir. Dolayısıyla kitapta da anne rolü üzerinden çocuğun gelişimi izlenmiştir. Çocuğun anneye bağlılığı yüzünden annesinden ayrı kalmak zorunda olduğu zamanlarda içine düştüğü kaygı, ve kaybetmişlik korkusu onun psikolojik gelişiminde ve karakter oluşumuna nasıl etki ettiği ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. ''Özlem, özlenen nesneye varıldığında, doyuma dönüşür'' diyor Freud. Yani annesinden ayrı kalıp onu özleyen çocuk annesine kavuştuğunda özlemini giderir. (Bunu çocuğu olanlar iyi bilir) ''Özlem doyurulduğunda bile kaygı kalıyor'' diye de ekliyor. Çünkü annesinden ayrı kalan çocuk psikolojik açıdan, annesini kaybetmediğini henüz bilmediğinden annesine kavuşsa dahi annesi yokken içine düştüğü kaygıyı ya yine kaybedersem olgusuyla hep içinde taşıyor. ''Anlamadığımız şeyi küçümseriz. İşi basitleştirmek için.'' diyor Freud. Yani eğer çocuğumuz yada değer verdiğimiz biri bize herhangi bir durumundan bahsederse onu anlamadan dinlemeden, içinde bulunduğu psikolojik çöküntüyü analiz etmeden üstün körü geçiştirmemeliyiz. Bazen karşımızdakini rahatlatmak için konuyu önemsizleştirme çabasına gideriz ama bu çok yanlış. Belki o an için olumlu sonuç verir fakat konu çözüme kavuşmadığı için bunu yaşayan insanın bilinçaltında önemli bir yer edip tekrar açığa çıkacağı güne kadar uykuya dalar. ''Zorlama, kuşkuyu giderme, dayanılmaz engelleme durumunu düzeltme çabasıdır.'' (Dayanılmaz engellemeler kuşkuya tanıklık eder) Yani herhangi bir durumda cvb vermeniz gereken bir soru varsa, soruyu soran kişinin sorusunun odağını değiştirip alaksız bir şeyler mırıldanırsanız bu soruyu soran kişinin sizden kuşku duymasına sebep olur. ''Zorlayıcı buyruğun yerine getirilmeyişinden doğan gerilim, dayanılmazdır ve ileri aşamada kaygı olarak algılanır.'' Yani herhangi bir soruyu cevaplamadığınızda yada bir insanı herhangi bir şey için zorladığınızda onu kendi istediğiniz kalıba sokmaya çalıştığınızda bu karşı tarafta kaygı oluşumuna sebep olur. Dolayısıyla kaybetme korkusu üzerinden doğan nevrotik ataklar insanın canını hiç istemediği kadar sıkar. Bu ve buna benzer durumlarda en iyi seçenek şeffaf olmakır. En kötü sonuç bile hiç sonuç alamamaktan iyidir. En azından neyin ne olduğu bilinir ve ona göre hareket edilir. Psikolojik semptomları kişi kendi işine yarayacak sekilde dizayn ederse, bundan doğacak herhangi bir sorun karşısında da en az psikolojik zararı görür. Sosyolojik bağlamda insaların yaşayışları, yetişme tarzları, büyüdükleri çevre bilinçaltı durumları gözetilerek oluşturulan yaklaşım tarzlarında en sağlıklı iletişim şekliyle kaygıya mahal vermeden ruhu huzura kavuşturmak su götürmez bir gerçektir. Umarım bunu başarabiliyoruzdur, aksi taktirde ne biz de şair biter ne de nevrotik ataklarımızın sonu gelir.
Psikanaliz ve Uygulama
Psikanaliz ve UygulamaSigmund Freud · Say Yayınları · 2000547 okunma
··
267 görüntüleme
Yağmur okurunun profil resmi
Uzun bir aradan sonra eğitimimi tamamlayıp geri döndüm ve karşılaştığım ilk inceleme bu. Tam bir makale tadında yazılmış, hiç bitmesin istedim. Aklınıza sağlık:)
neslihan güneş okurunun profil resmi
Bir psikiyatri kitabı okumak isteyeceğimi sanmazdım ama incelemeniz her yönüyle o kadar güzel olmuş ki ilk bu kitapla psikiyatri okumaya başlayacağım sanırım. Kitap gibi inceleme şahane gerçekten. Emeğinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.