Bu, kesinlikle bir birbirine bağlanma konusu değil, zaten birbirine bağlanmış olma, içimizde bizi aslında çoktan birbirimizle evlendirmiş bir şey olup olmadığı konusu... Birine yalnızca ait olma değil, zaten onda var olduğunu bilme...
Başına böyle bir şey geldi mi hiç, Venüs? Günün renkleri aniden gölgelere dönüşür. Ve o anı ömrün boyunca hep hatırlayacağını bilirsin. Yürekte yaşanan etkileyici bir daralmanın kayda geçişi bu...
İnsanın kardeşi, çocuğundan daha çok belirgin bir yer işgal eder hayatında. Ebeveynlerinin uzayda kapladığı alan yerinde sayarken, çocuk büyür. Kardeşler arasındaki farksa hep aynı kalır.
Hastir demek hâlâ yapabildiğimiz yegâne kötü iş. Fakat bu beş harfli kelimenin tedavi edici özelliklerini vurgulamak isterim. Gerçekten acı çekmiş herkes, bunun sonunda getireceği rahatlamayı bilir, başını öne eğip saatler boyunca ağlayarak küfür etmenin getirdiği rahatlamayı...
"Daha değil, daha değil, kıymetlim!" Şair Auden erken doğum için kendisine kulis yapıyor gibi görünen mısralarına, gittikçe uzayan mektuplarına böyle derdi.
Artık ciddi olarak beni hafızandan silip atacağın korkusu da yok içimde. Bunu yapacağını sanmıyorum. Çünkü köle olmanın ne manaya geldiğini anlıyorsun.