Öncelikle kalemine sağlık. Seni yeniden aramızda görmek çok güzel, umarım corona gidince tekrardan kaybetmeyiz seni. :)
Ben duygusal yorumdan ziyade senin de incelemeni fırsat bilip ülkemizde bunca değerli olan ama tanınmayan Oruç bey için birkaç kelam etmek isterim. Müsaadenle :)
Aruoba, ülkemizde Ulus Baker (neredeyse on kişiden biri tanır) gibi çok çok az tanınan ama aslında tanınması gereken çok önemli bir düşünür. Ludwig Wittgenstein gibi bir dehanın kitaplarını dilimize kazandıran biricik insandır ve ona Türkiye'nin Nietzsche'si derler. Gel gör ki, kimse okumaz sözü bir yana pek kimse bilmez bile onu.
Birkaç şiirini gören çoğu kişi de dediğin gibi ön yargı ile yaklaşırlar kendisine. Sebebi de, şiirlerinin çoğunda Japonların meşhur şiir formu olan Haiku'yi kullanıyor olması. - Kısalık, yalınlık az söz ile çok şey anlatma sanatı - Ama aslında Orhan Veli, Melih Cevdet gibi isimler de kullanır bu biçimi. Yalnız Oruç bey daha çok felsefik temalar işlediği için pek de anlaşılmaz o yuzden uzak kaçılır.
Manas yazdıktan sonra sözün özüne geleyim artık :) Hala hayatta olan böyle değerli isimler okunsun, okutulsun. Senin vesilenle çokça kişiye ulaşacak bu isim. Teşekkürlerimi sunuyorum. :)