Şimdi küçük bir hayal kuralım. Üniversite sınavına girmişsiniz, ailenize ve akrabalarınıza sevinçle kazandığınız bölümü söylüyorsunuz: Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Hititoloji Bölümü. Alacağınız tepki ne olurdu. Aşağı yukarı yakınlarınız hatta anne babanız bile sizin bir aptal olduğunuzu ve iyi bir puan alamadığınız için sırf boşta kalmamak ve bir diploma sahibi olmak için bu bölüme girdiğinizi düşünür. Hele bölümde bir de Sümeroloji eğitimi alacağınızı söyleyince arkadaş ortamında bazı kişiler “O ne? Yeniyor mu?” gibi patavatsız şakalar da yapacaktır. Muazzez İlmiye Çığ, 1935 yılında, bu bölüme yazıldığında hali hazırda Eskişehir’de 4.5 yıldır öğretmenlik görevini sürdürmekteydi. Öyle işsizlikten girmedi yani bu bölüme. O yıl alınan kararla öğretmenler sınava tabii tutulmadan üniversitelere yazılabileceklerdi. Nazilerden kaçıp Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınan hocası H.G. Güterbock rehberliğinde de bu bölümü okumuştur. Atatürk bu fakülteye ayrı bir önem vermiştir. Çünkü bu topraklarda oturanlar Türkçe konuşan Türklerdi. Osmanlı idaresinda halk ‘kul’ olduğu için ‘Türk’ adı kullanılmamış, hemen hemen unutulmuştu. Anadolu toprağı yüzyıllardan beri Türk yurdu idi, ama onun tarihini, kendi tarihimizi, kültürmüzü bilmiyorduk. Çünkü bu konularda kitaplar yazılmamıştı. Batı’da yazılmış bazı kitaplarda ise Türkleri küçük düşürücü sözler vardı. Ama asıl kaynaklar Türklerle yüzyıllar boyu ilişkide olan Çin, Hint, İran, Arap, Rus, Macar, Latin ve Yunan dillerinde yazılmış kitaplar ve belgelerdi. Onlardan yararlanmak için o dilleri ve kültürleri bilen uzmanlar yetişmeliydi. Aynı zaman da Atamıza göre çağdaş uygarlığı anlayabilmek,kavrayabilmek, dünyadaki eski uygarlıkları, insanlığın ilk uygarlıklarını tanıyabilmekle mümkün olabilirdi. Özellikle de Atamızın Sümerlilere, dillerinin dilimize benzemesi dolayısıyla özel bir ilgisi vardı. Bunu da, bütün dünyada Asuroloji olarak adlandırılan şubeye, “Bırakın şu Samileri, bölümün adı Sümeroloji olacaktır!” demekle kanıtlamıştır. Ayrıca, bu milletlerin adlarını çeşitli kurumlara koydurarak halkımızın da öğrenmesini istemiştir: Sümer Bank, Eti Bank... İşte nereden nereye! Bundan 90 yıl önce şimdiden daha ilerideymişiz. O yüzden bu fakültenin bölümlerinde okuyan insanlara ayrı bir saygım ve hayranlığım var. Umarım bu yazımla da sizlerin ilgisini çekebilmişimdir ve Muazzez İlmiye’nin kitaplarını da okuma listenize eklersiniz:))

Atatürk ve SumerlilerMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2009248 okunma

·

134 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.