Bi' dış sesin eşlik ettiği sıfır diyaloglu bir fransız filmi izlemek gibiydi. Çok uzunca bir sürede okudum. Yeraltı edebiyatına aşina birisi olmama rağmen yer yer bunalttı. Her kitabı bir mekanla bağdaştırıyorum okurken, bu kitap da bana Okmeydanında bir harabeyi hatırlattı. O harabenin yanından çocukken geçmiştim ve bana çok ürkütücü gelmişti. Sadece Okmeydanında olduğunu biliyorum, mahallesini sokağını bilmem. Haritada gösteririm, bıraksanız giderim ama üzerine düşünmem. Bu kitap da aynen orasıydı. Öyle uzakta, geçerken gördüğüm ürkütücü bi' harabe gibi. Çok keyif almadım ama okuduğuma pişman değilim. Okurum mesela ama yazarını aklıma kazımadım.
Konusu tanıtım bülteninde yazandan ibaret. Günlük okur gibi geliyor zaman zaman, bu iyi bir şey çünkü karakter size kendini tanıtmaya çalışmıyor.