Kitabı kısaca nasıl tanımlarsın derseniz; Otobiyografi-Anı türünde bir kitap derim.
Döneminin siyasi ortamına da çok naif bir şekilde değiniyor. Açıkçası kitabın içinde geçen biraz dönemin siyasi havasından parçalar olması benim hoşuma gitti kitaba gizem havası katmış.
Biraz geçmişten biraz da bu günden olayları anlatarak yazar çok hoşuma giden bir üslup kullanmış.
Sürekli saklanan bir şeyler var havası verilmesi benim kitabı ilgi ile okumamı sağladı.
Parmaklarını kaybetme hikayeleri kitabı eğlenceli kılan kısımlardı ve o kısımları okurken merak içinde keyif alarak okudum.
Kitabın sonunda anlatılan dokuz parmaklı kızı gerçek hikayesi içimde bir burukluk bıraktı ve gerçeklerin zaten acı olduğunu ancak bilinen bir gerçeğin bilinmeyen bir yüzünün olması daha acı diye düşünmeme sebep oldu.