Sıradan bir adamdır. Bir süredir çalıştığı hukuk bürosundan aslında geçerli bir nedeni olmamasına rağmen ayrılmıştır.
Bir gün kedisi kaybolur, başka bir gün karısı... Yavaş yavaş bir şeyler kaybolmaya devam eder, bazılarını fark eder, bazılarından ise haberi bile olmamıştır.
Bu süreçte yine isim veremedikleri değerleri kaybeden ilginç insanlar hayatına dahil olur. Artık Toru Okada kaybettiklerinin peşinde yarı hayal yarı gerçek dünyada tüm kayıplarını bulmaya çalışmaktadır.
Haruki Murakami bir yandan yalın gerçeklerle beyninizi tokatlayıp uyuşturuyor, ruhunuzu da bu andan faydalanıp bedenizden kaçırarak farklı bir boyutta seyahate çıkarıyor.
Bu kitapta da yazarın Matrix sorgusuna şahit oluyoruz. Bu hayat gerçek mi, yoksa rüya mı? Hep arayış arayış...
Henüz 6. kitabını bitirdiğim bir yazar hakkında her şeyi bildiğimi iddia edemeyeceğim, ama lütfen hayata bakış tarzında kılıç gibi keskin bir acımasızlık yok mu ? Karakterleri canı isterse öğüt verip, canı istemezse ben bunu bilemem deyip geçiştiriveriyor.
Cinsellik ve vahşet de öyle yalın ifadelerle ortaya konulmuş ki okurken bu duygulara bir şekilde nötr kalıyorsunuz.
Ama ne olursa olsun yazarın ilginç fikirleri, bağımlılık yaratan bir tarzı, muhteşem betimlemeleri var.