Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
Tuhaf bir roman okudum. Kurabiye tadında olmadığı için takviye kurabiye almak zorunda kaldım. Biz kitap severler çoğu zaman sahaflarda sepetlerin içinde eski siyah beyaz fotoğrafların satıldığına tanık olmuşuzdur. Fotoğraflara şöyle bir bakar ve o tanımadığımız belki de hayatta olmayan insanların dünyasını merak edip, o fotoğraftaki duruşuna, gözlerine, giyindikleri kıyafetlerine bakarak, hemen o anda kafamızda kaba taslak bir hikaye uydururuz. Kahramanımız Olcayto da sahaftan bir albüm alır ve onun içindeki fotoğraf sahipleri hakkında birşeyler yazmak ister. Bunlar eşcinsel Madam Arthur Bey, Deniz, Maria, Olga, Kedilleş, Ruhat, Keşşaf Bey, Nagehan hepsine bir hikaye uydurup bir fotoğraf çeker ve hepsi artık aynı karededir. Zaman zaman okurken sanki yazar karşımdaymış gibi bu düşünce kime göre ben böyle düşünmüyorum dediğimde oldu. Çok karamsar ve kapkara bir kuyunun dibindeki çığlıklarla dolu bir metindi. Yalnızlık insanı olgunlaştırır. Eğer etrafınızdaki herkes bencilse ve etrafınızdaki herkes sizin için kendi hayatını feda ettiğini söyleye söyleye, her şeyi sizin için değil kendi için yaptığını inkar ederse ve siz de dinlediği, okuduğu müthiş masallarla vicdanı mühürlenmiş bir çocuksanız, kimseye kızmazsınız. Herkesi anlarsınız. Anlamak affetmektir. Siz anlayıp affederseniz, onlar anlamadıkları için hep kinlenir. Affınız bile kinlendirir birilerini. Düşmanı çok bir derviş olursunuz. Dervişliğiniz diken olur düşmanı kanatır durur. Kanı gördükçe üzülürsünüz. Siz üzüldükçe dikeniniz sivrileşir. Yapayanlız kalırsınız. Anlayışlı ve üzgün ve yalnız, yapayanlız. Simsiyah bir yalnızlıkta boğul gider hüznünüz. sh 141-142
Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey
Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her ŞeyMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 2019935 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.