Kalbimde büyük bir yeri olan 'Suflör' kitabından sonra aşırı büyük bir merakla okudum bu kitabı. İncelemesini nasıl yapacağımı bilemiyorum ama son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı. Kitabın ilk 100 sayfasında arka arkaya cinayetler, katiller, ne olduğu belirsiz bir sürü olaylar ve karakterler yığınıyla karşılaşıyoruz. Sanki yazar farklı farklı puzzleların parçalarıymış gibi görünen bir sürü parçayı önümüze koymuş da onları birleştirmemizi istiyormuş gibi. Bu ilk etapta imkansız gibi görünüyor ancak okudukça düğüm çözülüyor. Ölmek üzere olan bir seri katil, sağlık görevlisi, polis ve şüpheli bir şekilde ölen kocası, kaçırılan iki çocuk ve aileleri, öldürülen 4 kadın, kayıp bir kadın, avcı, av, iki tane ne olduğu belli olmayan rahip ve polis karışımı adam, yine ne olduğu belli olmayan bir Interpol ajanı, transformistler vs. Biraz daha karakter eklenseydi soy ağacı gibi karakter ağacı çıkarmak zorunda kalacaktım. Çünkü okurken bazı kısımlarda biraz durup, 'bu hangi olaydı?', 'bu kimdi?', 'bu olay ne zaman olmuştu?' sorularını sıkça soruyorsunuz. Kitapta sevdiğim bir diğer şey Roma'daki Santa Maria Sopra Minerva kilisesi ve Carravaggio'nun eserleri o kadar ilgi çekici betimlemelerle yazılmıştı ki, okurken bir taraftan araştırma yapıp polis Sandra'nın gördüklerini onunla beraber görmeye çalıştım. Sonuç olarak baştan sona harikaydı ve zekice kurgulanmış bir romandı. Umarım yazarın diğer kitapları da çevrilir. :')

Ruhlar MahkemesiDonato Carrisi · Pegasus Yayınevi · 2019101 okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe