Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Jean-Paul Sartre. 1945 Paris doğumlu. “Yazarlar, kurumların kendilerini bir kalıba sokmasına izin vermemelidir.” diyerek 1964’te layık görüldüğü Nobel Edebiyat Ödülünü reddeden bir adam! Kitap aslında, 1945’te “edebi ve entelektüel hareket” amacıyla kurulan Kulüp Maintenant’ın Sartre’dan istediği konferansın bir dökümüdür. Sartre bu konuşmasında, varoluşçuluğa çeşitli çevrelerce getirilen eleştirileri, varoluşçuluğun aslında ne anlama geldiğini, varoluşçuluğun; düşünme (özellikle “cogito” kavramı enfes!), seçme, sorumluluk, özgürlük ve bunaltı kavramları ile “varoluş özden önce gelir” fikrini insancılık perspektifi ile okuyucuyu sıkmadan ele alıyor. Aslında tam olarak söylediği şu: “Ben bu fikrimi buraya bırakıyorum, bununla ne yapacağın sana kalmış.” Varoluşçuluk hakkında bilgi sahibi olmak isteyeceklerin ilk durağı olabilir. Sartre’ı duyan, anlaşılmaz bir dil ve karmaşık bir içerikten bahsettiğimizi zannedebilir. Ancak durum hiç de öyle değildir. Sartre hem içerik hem de üslup olarak okuyucu ile dost görünüyor bu kitabında. Felsefe öğreticilerinin kuramları anlatırken, anlatımı inceltmesi gibi. Ayrıca bir düşünceyi dikte etmek yerine okuyucunun elinden tutuyor ve “Bak bir de bu var.”diyor. Sonuçta varoluşçuluğun özü de bu demek değil midir? Seçmek ve sorumluluğu kabul etmek… Sartre’ın birçok türde eser vermiş olması bizim için bir şanstır. Bende daha fazla eserini okuma isteği uyandırdı diyebilirim. Sırada aklımda ünlü romanı “Bulantı”yı okumak var. Sevgiyle.
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20193,186 okunma
·
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.