Öncelikle yer yer spoiler içerebileceğini söyleyerek lafa başlayayım. Kitap Fransa'nın Normandiye bölgesinde, Kuzeybatı tarafı diyebileceğimiz, Manş denizine kıyısı olan, İngiltere'yle deniz aşırı karşı karşıya olan bölgelerde geçiyor, Le Havre, Rouen gibi şehirler de ara ara ismen geçiyor. Başlarda uzun uzun buradaki yazlık diyebileceğimiz yerlerin tasvirlerini okuyoruz ve gerçekten çok yorucu oluyor, durup betimlemeleri hayalde canlandırıp resmi oluşturmak bizi yoruyor, o yüzden kitabı okumadan önce bu bölgelere haritadan bakıp kafanızda coğrafi şekilleri oluşturabilirsiniz. İlerleyen süreçte de hızlıca bir aşk, evlilik ve sonrasında dış gerçekliğin ortaya çıkmasıyla romantik hülyalardan melankoliye dönüş, aldatılma ve bu aldatılma neticesinde çevreye karşı kabullenmiş gözükme durumlarını sırasıyla görüyoruz. Kitabın ikinci bölümünde ağırlıklı olarak ana karakterin histerik semptomlarını, melankolik kıvranışlarını, eskiye dair özlemle yanıp tutuşmasını okuyoruz, doğa tasvirleri, yerini ruhsal tasvirlere bırakıyor ki bu da mesleğim gereği memnun ediyor beni. Bu kadar hüzün sonrasında hüzünlü bir son yakışır derken nispeten olumlu bir hadiseyle roman kapanış yapıyor. Önerilere gelirsek, bu romanda çok farklı çıkarımlar yapamadım açıkçası, çok kısa zamanda bitirsem de bayılarak okuduğumu söyleyemem. Melankoli, histeri, entrika seven biri için okunabilir. Saygılar.

Bir HayatGuy de Maupassant · Oğlak Yayınları · 2004203 okunma

·

115 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömer Öz