Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
10/10 puan verdi
Kadının, erkek egemen sistemin oluşmasıyla kaybettiği eşitlik ortamının ve bugüne gelen süreçte nasıl öteki olduğunun çağlar baz alınarak anlatıldığı harika bir eser. Özellikle antropolojik değerlendirmeler çok dikkat çekici. İlkele dönüş demeyeceğim ancak günümüzün geri döndürülemez üretim biçimlerinin yerine daha adil bir üretim modeli ve aygıtları koyulmadığı sürece insanlığın ilk çağlarında olduğu gibi anaerkil düzenine geri dönüş sağlanamayacak. Peki ihtiyaç var mı buna? Neden anaerkil düzen sağlanmalıdır? Bu bize ne kazandıracak? diye sorgulamak herkesin hakkı. Kitabı okuduğunuzda buna detaylı cevapları tek tek bulacaksınız. Ancak ben yine de bir şeyler yazayım buraya. Eski, yeni, modern kölelik düzenlerinin varlığı üretim araçlarının belli bir sınıfın ve belli bir türün elinde olmasına bağlıdır. Keza bugüne değin bu durum, bu şekilde sürdürülegelmiştir. Geç Neolitik çağda ataerkil anlayışın üretimde kesici ve delici aletleri kullanmaya başlamasıyla toplumsal eşitlik ortamı da kaybolmaya ve alt-üst sınıflar ortaya çıkmaya başladı. Bunu silaha dönüştürerek egemenliklerini korumaya devam eden erkek egemen bir zihniyet oluşmaya başladı. Tabi bu zihniyet bazen sert biçimde kendini göstermiş olsa da aile kanalıyla olsun, temsili olsun bir şekilde kadını da göstermelik şekilde yanında tutmuştur ancak temeldeki toplumsal eşitsizlik yayılmaya, adaletsizlik ve eşitsizlik toplum ahlakı olmaya başlamıştır bile. Kitap, çok açık ve anlaşılır bir dille bizlere kadınların ikinci sınıf insana dönüştürülmesi olayının, doğanın, hayvanın, dünyanın yenilişi olduğunu kanıtlıyor. Mutlaka okuyun, okutun derim.
Kibele'den Pandora'ya
Kibele'den Pandora'yaPervin Erbil · Arkadaş Yayınları · 2015192 okunma
·
666 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.