Unutulmuşluklar aslında büsbütün yazarın unutamadıklarını içeriyor. Dostlukları, çocukluğundaki anıları, yitirdikleri hayatında iz bırakmış kişi ve hadiseler bütünü.. Cahit Zarifoğlu, Sait Zarifoğlu, Erdem Beyazıt ve özellikle Akif İnan'la aralarındaki muhabbet beni derinden etkiledi. Okuduğum ilk kitabında Alaeddin Özdenören'i bu kadar tanımayı beklemiyordum açıkçası. Denemeleri, hikayeleri, felesefi ve edebi kişiliğinin harmanlanması bilhassa son bölümde yer verilen repörtajlarında ortaya çıkan samimi kişiliği hayran bıraktı. Edebi olarak bir zamanlar dillerde dolaşan şiirlerini bırakalım kendisi şimdi bilinmiyor. Bu üzücü. Kendisini tanımak değerini bilmek isteyenlere keyifli okumalar