Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Deli Gibi Spoiler Var
1984 okumaktan kaçındığım, kasvetli havasından uzak kalmaya çalıştığım ama kitaplığımdan "oku beni, bakış açını değiştireceğim" çağrısına kayıtsız kalamadığım distopya. Romanı 1948 yılında Jura adasında inzivadayken yazmaya başlıyor.Birtakım söylentilere göre Sovyetler Birliğini eleştirmesi için sipariş üzerine yazılmış bir kitap. Bu kitaba inceleme yazmayacaktım, benim boyumu aşan bir kitap olduğunu düşünüyordum fakat okuduğum bir yazı beni buna itti. Başkahraman için Winston Smith ismini George Orwell bilerek tercih etmiştir. Yaygın bir isim olduğundan. Orwell'a göre her sıradan birey (tıpkı Smith gibi) başkaldırdığı zaman bir şeyler değişecektir Dünya'da. Sıradan her bireyin fikirleri önemlidir. Yeter ki düşünmekten vazgeçmesin. Kitabın daha girişinde düşüncesuçu(Okyanusya'da düşünmek en büyük suçtur,eylemden bile tehlikelidir) işleyen Smith'in dünyasına ortak oluruz.Insanı insan yapan her şey yasaktır. Farklı düşünmenin, bağlanmanın, insani güvenin, sanatın, aşkın, yasak olduğu bir dünya. Totaliter rejim birey değil, Parti'nin öğretilerine körü körüne bağlı yoldaşlar istemektedir.Smith 3. Dünya Savaşı sonunda 3 büyük devletten (Okyanusya,Avrasya ve Doğuasya) Okyanusya da yaşayan Dış Parti üyesidir. Bu 3 büyük devlet güçleri birbirine yakın olsa da savaşmaktan,insanı ve insan gücünü tüketmekten vazgeçmezler.Çünkü ancak böyle iktidarda tek güç olabileceklerine inanırlar. Yüksek-Orta-Aşağı üç kesim halkı oluşturmakta. Kitapta bu kesimleri sırasıyla Iç Parti üyeleri, Dış Parti üyeleri ve proleterler temsil etmektedir. "Bu üç kesimin amaçları asla uzlaştırılamaz..." Yüksek kesim için iktidar insanları mutlu kılmak için değil iktidar olduğu için değerlidir. Araç değil amaçtır. Halk yönetilmesi ve aldatılması gereken zayıf yaratıklardır. Orta kesim Smith'in de yer aldığı Dış Parti üyeleri Bakanlıklarda çalışıp Parti'nin her türlü işini yapan işçi sınıfıdır. Ne iç parti üyeleri kadar refahları vardır ne de proleterler kadar sefildirler. Smith tarihi delilleri karartmak ve yok etmekle görevlidir.Bu yalancılık ve ihaneti birinci elden gördüğünden insani isyanı başlar. Çözümün proleterlerde olduğunu düşünür, yanılır. Her anı tele-ekrandan izlenen, beyni propagandalarla doldurulmaya çalışılan bir insan ne kadar direnebilirse o kadar direnir. En sonunda içini, yüreğini de koruyamaz insanlığını kaybeder. Üzüldüğüm en önemli nokta buydu. Kimliğini kaybedişiyle son bulur kitabımız. Tarihin ve dilin düşünmemiz ve karar vermemiz üzerindeki tesirini çok iyi ortaya koymuş Orwell. Kendi iç sesimizle bile kelimlerle anlaşıyoruz, kelimler azsa düşüncelerde kısıtlıdır. Parti bunu bilir ve Yenisöylem adıyla kırpılmış kendi dilini oluşturur. Değinilecek anlatılacak çok şey var. Ama şimdilik bu kadar olsun. Kendi fikirlerinizden vazgeçmeyin. (Tabii fikirlerimiz ne kadar bize aitler tartışılır)
George Orwell
George Orwell
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,9bin okunma
··
39 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Emre E. okurunun profil resmi
George Orwell Sovyetler Birliğin de hiç yaşamamış ve turist olarak dahi gitmemiştir.
Nurefşan okurunun profil resmi
Dediğim gibi söylenti.Bence bu eleştiri yalnızca Sovyetler Birliğine değil, güç zehirlenmesi yaşamış tüm iktidarlara.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.