Son Yeniçeri adından da anlaşılacağı gibi dönem şairi Molla Izzet'in deyişiyle ikide birde kaldırılıp indirilen bir kazanın devrilerek ocağı söndürmesinin hikayesi. Kitabı okurken resmi tarihte "Vakayı Hayriye" olarak bilinen bu olayın bazı tarihçiler tarafından da tam aksine " Vakayı Şerriye" olarak kabul edildiğini anlıyoruz. Malum sonu hazırlayan faktörlerin, üç kıtayı fetheden cesur cengaverlerin imparatorluğun içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik ortamın da etkisiyle zamanla dejenerasyona uğraması, saltanat için tehlike arz etmesi, ulema sınıfına ters düşmesi ve bektaşiliğin yeniçeri ocağındaki etkinliğine şahit oluyoruz. Bu ayrıntıları Sabit ve Habip ağalarda ayrıntılı olarak görüyoruz. Kitabı okumayı düşünenlere 1769 ve 1826 yılları arasındaki Osmanlı tarihini araştırarak ön hazırlık yapmalarını tavsiye ederim.