Zihin okuma mekaniği insanı oldukça etkiliyor. Gerçekten o dünyada yaşayan "normaller" için çok köşeye sıkışmış bir histir eminim. Kolay değil yani etrafta sizin aklınızdan geçenleri aynen görebilen, hatta sizin düşündüğünüzü bile fark etmediğiniz bilinçaltınıza sızabilen esperlerle yaşamak. İlginç bir fikir ve muazzam bir kurgu var işte tam burada. Kitapta zamanın ötesinde inanılmaz ayrıntılar var. Özellikle esperlerin bilinçleri aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurarken yolladıkları "emoji"ler çok dikkatimi çekti. Evet 1952'de yazılan bu eserde insanlar birbirleriyle iletişime geçtiğinde, mesajlarından sonra emoji atıyorlar. İnanılır gibi değil.
Yazılış tekniği ve sürükleyiciliğiyle beni derinden etkileyen “Yıkıma giden adam” aynı zamanda Alfred Bester’a ilk Hugo ödülünü kazandırmış.
Kısacası çok fazla tartışacak yeri olan ve düşündüren bir eserdi. Çağının çok ötesinde gerçek bir bilim kurgu!