Bir yıldan fazla oldu bu kitabı okuyalı, ama etkisinden bir türlü çıkamadım. O yüzden incelemesini yapmak istiyorum. Öncelikle kitabın ilk sayfasından başlamalıyım; "Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, Piskoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 05:30'da kalkmıştı." Kitabın daha en başında yazar bize kitabın sonunu söylüyor biz öğreniyoruz ki baş karakter ölecek burada ironi görüyorum. Çünkü kitap boyunca herkes Nasar'ın öleceğini biliyor, yazar bize bilgi vererek bizi de herkesin içine katıyor. Kitabın sonunu bilmemize rağmen okumaya devam ediyoruz. Marquéz kullandığı tekniklerin hakkını vermiş, geriye dönüş tekniğiyle geçmiş ve gelecek arasında köprü kuruyor. Röportaj tekniği ile de merak duygusu uyanık tutuluyor. İkiz kardeşler cinayeti işlemek istemiyor o yüzden her yerde bağıra bağıra Nasar'ı öldüreceğiz diyorlar, biri karşı çıkar belki diye. Ama toplum sessiz kalıyor bir şey demiyor ikizlere. İkizler toplumun sessizliğini insanların onlara hak vermelerine bağlıyorlar. Hak verenler'de var tâbi. Toplum baskısı çok net görünüyor, yazar ikizlerdeki bu baskının izlerini cinayet anını anlatırken okuyucuya gösteriyor. İkiz kardeşler tarafından cinayet çok şiddetli bir öfke ile işleniyor. Nasar kızın namusunu kirletmiş mi bunu bilmiyoruz sadece kızın dudaklarından çıkan isim o olduğu için bu cinayet işleniyor, Nasara karşı bir önyargı söz konusu Marquézin dediği gibi; "Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım" gerçektende bir önyargı toplum cinayetine sebep oluyor. Nasar o kasabaya sonradan gelen bir isim ve Arap kökenli aynı zamanda da varlıklı biri bu yüzden toplum ona karşı önyargı ile yaklaşıyor. Cinayet anında bıçakta kan izi görünmüyor, adamın kanından bir damla bile akmıyor. Pedro yıllar sonra verdiği röportaj'da şöyle söylüyor;" İşin tuhafı, bıçak her defasında tertemiz çıkıyordu" kitap için tam anlamı ile toplum cinayeti diyebiliriz, siz de benim gibi toplumu inceleyen kitaplardan keyif alıyorsanız kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.

Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,2bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Didem Gök