272 syf.
·
Puan vermedi
Okumadan önce buna bir bakmanızı öneririm: #75139959
Kitabı, kurgusunu, dilini, konusunu çok beğendim ancak yazarın ilk kitabı oluşundan mı kaynaklı yoksa bazı kaliteli şeylerin (filmler gibi) anlaşılmaz oluşundan mı kaynaklı bilmiyorum, karakterlerin kimliğiyle ilgili bazı durumlar hala kafamda soru işareti.. Ancak elinizden bırakamayacağınız şekilde merak uyandıran bir kitap olduğunun teminatını verebilirim.
Karakterlerin yaşadıklarını, hissettiklerini size de yaşatıyor kitap. Hele bir yerde Bihter’in rüyalarından çıkamama durumu ve yaşadıklarını, hissettiklerini anlatışı beni çok etkiledi. Şu hayatta en korktuğum şeylerdendir kötü rüya görmek ve uyanamama düşüncesi…
Kitap bana ilk sayfalardan https://1000kitap.com/yazar/Ihsan-Oktay-Anar’ın 
Puslu Kıtalar Atlası kitabını hatırlattı. Orada olduğu gibi bu kitapta da tüm ana veya yardımcı karakterler başlı başına bir dünya mı acaba diye düşündüm. Aslında haklıydım bana göre, romandaki tüm bahsi geçenlerin kendine has özellikleri vardı.
Revna, Bihter, Behzat, Seray, Nedea (Orhan), Erhan, Melda, Eray, Öğretmen Halit Bey, Ferit, Nevzat, Cemre, Senai, Reha, Kemal, Kenan, Bihter’lerin alt komşusu ela gözlü kadın(adını hatırlayınca yazacağım) hepsi ama hepsi hayatımızın içinden karakterler.. Halit Bey, Behzat, Kenan ve Kemal gibi kızdıklarım oldu.. Orhan, Melda ve Cemre gibi acıdıklarım.. Erhan, Reha ve ela gözlü kadın gibi sevdiklerim oldu..
Aslında kızdıklarım, acıdıklarım, sevdiklerim hep insan.. Onları bu duruma getiren ne oldu diye düşündüm hep.. Neden Behzat kız kardeşine bu kadar acımasızdı, Orhan’ı bu kadar alaya almasalar Orhan böyle olmaya devam edecek miydi, Melda neden kendisinin seçimi olmayan şeyler yüzünden üzülmeye mecbur bir dünyada yaşıyordu, Ferit ve Nevzat’ın geçmişe takılı kalmaktan başka çareleri var mıydı, asıl deli biz miydik Senai miydi?
Revna ve Bihter.. İkisinin de farklı çocukluk travmaları var. Dünyamızın içine gizlenmiş ayakta kalmaya çalışan insanlar.. Aslında yaşadıkları çok şey var ama zaten onlar kendi hislerini çok açık anlatıyorlar. Onların sesine kulak vermek istemez misiniz, dertlerine ortak olmakla yetinmeyip böyle yaşantıların kalmayacağı bir dünya hayaline ortak olmak, bunun için bir adım atmak istemez misiniz?
Nihan Kaya diyor ki ‘’Yargılayıcılığımızın farkına dahi varmadan yargılayıcıyız.’’ Yargılayanlardan değil anlamaya çalışanlardan olmaya var mısınız?..
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.