"KOÇUM BENİM! DEVİR DEVİREBİLDİĞİN KADAR!"Azazil..
Iblisin ta kendisi.
Aslında halkın günahını yüklenen demek.
Cennetin sevgili sakini!
'Şaşırtıcı Dipsiz ' ya da 'Provakatif Didaktik."
Şerrin temsilcisi. Kendi ateşinde tutuşup yanan..
Ve insan..bilinmeyen 'şey'. Cennetteki hayat formunun en yenisi.
Melek değil, bitki değil, hayvan değil. En değerlisi.
Adı Adem.
Malzemesi de farklı, yaratılma sebebi de.
Gönülden ve yürekten nasibini almış ama melek değil. Toprak ve pıhtıdan ama hayvan değil.
Hamurunda iyilik kadar kötülük de var.
Hem kararlı hem değişken.
Hem herhangi biri, hem de en özel olan.
Yani;
"Tehlikeli biri.."
Hadi bakalım Azazil; ona secde edeceksin.
"Yanlışlık var! Bu işte büyük bir yanlışlık var!!"
Sen ateşten, o çamurdan.
O çook kere çok güzel.
Sen som nar-ı semumsun..
Onu yakmayı dene.
Hadi başla.
Şöyle adamakıllı devir de cümleleri toparlamak kolay olmasın.
Sabırdan bahset mesela.
Başımıza gelen her neyse, uyuşuk uyuşuk geçmesini beklemek mi, yoksa aklımızın dişiyle tırnağıyla hücuma geçmesi mi?
Ya da bilgelik mi?
Biz düşünürken 'şükür' e geç sen. Devam et devirmeye.
Her birimize verilen rol, biçilen kaftan olabilir mi şükür?
Bir çeşit hüsnü kabul mü?
Peki sen, içine yerleştirilen huyun vebalini yüklenirken sonsuzluğun ortasından geçen ince çizginin neresindesin?
Azazil'in Iblise dönüşme serüveni. Cennette başlayan üstünlük ve güç mücadelesi. Ilk isyan, ilk direniş, ilk kabullenemeyiş. Yani değişim.
Bu değişim, Tanrı'nın insanı yaratmasıyla başlıyor. Ona, çamuruna ruhundan üflemesiyle verdiği büyük ayrıcalık, benliği ateşten olan Azazil'de büyük bir yangına dönüşüyor.
Bütün dinlerin ve kültürlerin ortak paydası olan cennetten kovulma hikayesini en güzel haliyle okudum. Dialoglar o kadar etkileyici, zorlamasız ve keyifli ki bütün ironiyi kaçırmadan tadına varabilmek istiyor insan.
Adem de hiç masum değil. O kadar ki bazen, asıl suç kimde, diye durup düşünmemek imkansız.
Kaybeden kim?
Kim kimin düşüş sebebi?
Kim kimin sınavı?
Kim tam, kim yarım?
Kim kamil, kim noksan?
Haram nedir, yasak nedir?
Hürriyet nedir?
"Ne kadar çok bilirsen, o kadar çok canın yanar!"
Kendisine sormadan dahil edildiği oyundan yine sorulmadan dışlanan birinin, sevdiği kadar sevilmeyi arzulayan birinin,iman ve küfür arasında yükselen çığlığını okuyacaksınız.
" ..küfrü kim yarattı??"
Bu kitap, kalp devreden çıkınca kanatsız bir kuşa dönen akılla yokluğa doğru çıktığınız yolculukta derin düşüncelere bata çıka ilerleyeceğiniz çok bildik bir hikayenin en orijinal hallerinden biri.
Keyifli okumalar..:)