Simyacı da listede olmak üzere kesinlikle okuduğum en iyi Coelho kitabı. Bu kitabın bu kadar harika olduğunu kesinlikle bilmiyordum. Okunma sayısına baktığımda çok yetersiz. Sanıyorum bu kitabın başarılı bir 'PR' çalışmasına ihtiyacı var.
Kitabın ana karakteri 'Veronika' varlıklı bir aileye mensup, herhangi bir maddi sıkıntı yaşamayan, meslek sahibi, genç ve güzel bir kadın. Buradan bakıldığında güzel bir kitap için ideal bir karakter gibi görünmüyor. Kaldı ki görünen ile yaşanan birbirini genelde tutmaz. Yaşadığı hayatın 'tekdüzeliği' ve içinde oluşan 'hiçlik' hissi ile ağır bir depresyon geçirip, kendini öldürmek istiyor lakin başarısız bir girişimden sonra Akıl Hastanesi'ne yatırılıyor. Bir dönem İskandinav ülkelerinde depresyon oranının çok yüksek olduğunu okumuştum. Kişibaşına Düşen Gelir'in çok yüksek olduğu bu ülkelerde depresyon oranının yüksek olması, hayatta bir amaçtan yoksun insanların, hayatın monotonluğundan bunalıp, ruhsal sıkıntılara düşmesi. Kulağa garip geliyor olsa da, insan psikolojisi kolay anlaşılabilirlikten çok uzak.
Kitap, 'Veronika' başta olmak üzere Hastanedeki birkaç karakterin kendi yaşadıklarını ve neden 'delirdiklerini' anlatıyor.
Kitapta anlatılan ana felsefe 'deli' olarak ifade edilen insanların aslında toplumlarca insanlara dayatılan hayatı kabul etmediklerinde, insanlar tarafından 'deli' olarak tanımlandığını anlatıyor.
İnsanların zincirlerini kırdıklarında 'özgür' birey olabildiklerini, normal ve anormal ayrımının sadece sayıca fazlalığa göre oluşmasının anlamsızlığını, kendi içine bakabilme cesareti gösterebilen insanların gerçekten yaşayabildiğini, geride kalanların ise sürünün içinde sadece ölüm gününü beklediğini sansasyonel bir şekilde anlatmış Coelho.
'' Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir. '' cümlesinin derinliği anlatılıyor ve sonunda ulaştığınız nokta gerçekten ''her gününüzü son gününüz gibi yaşayın.''
Kurguca basit gibi görünse de kitabın finali 'vay be' dedirtti bana. Kitap okunurken ne kadar keyif verirse versin, sonu tatminkar olmadığında ruhumda birşeyler eksik kalıyor. Bu kitabın sonu ve yarattığı his muhteşem.
Az sayıda kitaba 10 veririm. Bu kitaptan puan kırılmaz.
Tavsiye ediyorum diye yazmayayım artık :))
Saygılar...