Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Korkunç, fikre ve zikre direnen kötülüğün sıradanlığı"
Adolf Eichmann, Nazi Almanyasında milyonlarca Yahudiyi toplama kamplarına, ölüme göndermekten sorumlu olarak ve bunun gibi bir sürü suçlamayla, 1960 yılında İsrail devlet ajanları tarafından Arjantin'de yakalanarak Kudüs'e getirilir. Ve yargı süreci başlar. Hannah Arendt'in bu yargı sürecini incelediği kitabında bize anlatmak istediği şey oldukça açık aslında: Adolf Eichmann'a karşı yapılan suçlamalara bakınca hepimizin aklında sadist bir canavar, psikolojik sorunları olan biri canlanıyor. Çünkü bu kadar faşist bir kişiyi baska şekilde tarif edemiyoruz zihnimizde. Ama gerçekte Eichmann'ın Yahudilerle kişisel sorunu olmayan, hatta bazı çok sevdiği Yahudi arkadaşları ve akrabaları bulunan, terfi etmekten başka bir şey düşünmeyen, savaş sırasında Bratislava'da İçişleri başkanı ile bowling oynamaya giden, hafızası da pek iyi olmayan biri olduğunu görüyoruz. Yani NORMAL biri. Çevremizde gördüğümüz sıradan insanlar ve bizler kadar NORMAL. İşte Arendt kitabında otoriteye kör itaatin, yaptığı şeyleri ve kendinden istenenleri sorgulamayacak kadar düşünme yetisini kaybetmiş birinin rahatlıkla soykırımın mimarı konumuna gelebileceğini gösteriyor. Bizlerin de sadece susarak nelere sebep olabileceğimizi ve suçlu konumuna rahatlıkla gelebileceğimizi gösteren ve konusu bakımından oldukça önemli ve çarpıcı bir kitap. Kitabı okuduktan sonra soykırım sürecinin nasıl işlediğini ve bir çok baksa detayı da daha iyi öğrenmiş oluyoruz.
Kötülüğün Sıradanlığı
Kötülüğün SıradanlığıHannah Arendt · Metis Yayınları · 2012692 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.