Tematiğin ortak niteliğini metnin havasına girmek, içindekileri ortaya koymak, metni bir çeşit betimlemek (bir çeşit diyoruz, çünkü gerçek ve tam bir betimleme ancak metni okuma olabilir. Metnin içinde olan her şeyi belirten, ama bu işi öğelerin yerlerini değiştirerek yapan bir betimleme bile bir yorum olmaktan kurtulamaz), yazarın iç dünyasına sokularak, onunla özdeşleşmek çabasında bulabiliriz. Georges Poulet "iki bilincin (yazar-eleştirici) kaynaşması olmadan gerçek bir eleştiri düşünülemez" der. Tematik araştırmasına girişen kişi, hem metinle, hem yazarıyla bir anlaşmaya, bir kaynaşmaya varmağa çalışır.