Bir roman kahramanından ne kadar nefret edilirse o kadar ettim işte Emma’dan... istediğini bilemeyen, sürekli arayış içerisinde olan, geçici hevesler ile beslenen ki bunda bile başarılı olamamış bir başrol.. Madam Bovary.. çalkantılı ruh halleri, karamsarlıklarını, kasvetli düşüncelerini okudukça başımı döndürdü, bir de sevgili yazarımız Gustave Flaubert’in sonsuz tasvirleri ile yorucu bir okuyuş oldu benim için. Zavallı Charles bile diyemiyorum kocasına insan bu kadar kör olabilirdi ancak... Uzun bir süre zihnimi meşgul edeceği kesin bu enteresan ilişki düzeneklerinin...