Merhaba Arkadaşlar
Bugün sizlere çok farklı bir kitap yorumu ile geldim.
Fantastik ve mistik öğelerin harmanlandığı insanı konusunun içine hapseden güzel bir kitaptı.
Sayfa sayısı da çok olmaması sebebi ile hemen okunup bitebilecek bir kitap. Yazarımızın kalemini ve kitabın konusunu aktarım tarzını çok sevdim.
Spoiler içerir
Gelelim kitabımızın konusuna
Sina insan ırkından yani ölümlülerden nefret eden bir ölümsüz.
Birgün kapısına iki insan gelir ve ondan Moğol Hükümdarı, Cengiz Han'ın mezarını bulmalarına yardım etmesini isterler.
Sina'mız tabi ki yardım etmek istemez. Ama koruyucusunun ısrarı üzerine onlara yardım etmeyi kabul eder ve Cengiz Han'ın mezarını bulmak için bir çok düzlemi aşar. Mezarı bulur ama mezarın koruyucuları onu farketmiştir.
İşte her şey böyle başlar. Güneş tanrıçası Tanı tarafından alınan ve ölüm emri verilen Sina, Kabulgan Prensi Ted tarafından kurtarılır.
Bundan sonra olaylar öyle farklı bir hâl alıyor ki, hiç beklemediğimiz şeyler yaşanıyor. Spoiler vermeden devamını nasıl anlatabilirim bilmiyorum. O yüzden sadece,
Ölümlülerden nefret eden Sina bir ölümlüye aşık olursa?
Ve karanlık tarafın kraliçesi Penenna yani annesi ile karşı karşıya kalırsa?
Sizce ölümlüleri kurtarır mı?
Yoksa annesi ile tüm evreni kasıp kavurur mu?
Cevaplar kitapta arkadaslar.
Hepinize keyifli okumalar dilerim.
