Allame-i Cihan olsan,üstatları dizden boy boy hoca diye de hepsinin hakkından gelsen ,galebe çalsan ulemanın cemi cümlesine,gene de değişmez kaide: Bildiğin bilmediğinin kesridir. Ummandaki kum nispetindedir azami. Kimin ne bildiği ne kadar bildiği de meçhuldür.
.
Kudrettendir kaderin takdiri fakat alın yazısını taşa nakşetmez yaradan.
.
.
Alıntılardan da anlayacağınız üzere çoğunlukla eski dil ile yazılmış,devrik cümleler ile süslenmiş bir kitap anlatacağım size. Başlarda konuyu kavrayana kadar bu dil sizi zorlamıyor değil ama sonra her şey yerine oturunca bu bilinmeyen kelimeler sizi yormuyor.
.
Kitabın bölüm adları da o kadar güzel düşünülmüş ki.. Mesela; Sergüzeşt,Yeraltından Notlar, İntibah, Satranç, Huzur .. Tanıdık geldi değil mi? Edebi eserlerimizin adları verilmiş bölüm adlarına..
İclal Aydın Kitap Kulübünce çıkarılan ve önsöz olarak da @iclalaydin in yazısı mevcut
.
Sanki bir hikayenin içinde başka bir hikaye ; bir masal içinde de başka bir masal var. Yönetimin nasıl olacağı, adalet,vicdan,iyilik gibi kavramları biraz tasavvufi bir bakış açısıyla okuyoruz.
Taşlama sanatanın ince bir şekilde işlendiği kitapta siz de birçok satıra hak vereceksiniz bence
.
.
Ece Ceren Gültepe vesilesiyle @artemisyayinlari ndan çıkan @hsnryhngl kitabı okuduk
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.