Remzi Ünal ve kendine has üslubu ile bir cinayet daha aydınlanırken beni en çok ilgilendiren Yıldız Turanlı ile neden ayrılmış olduklarıydı zira aradaki birkaç kitabı okuyamadan bu kitabı almış bulunmuştum.
İlk sayfalarda bu merakım o kadar ağır bastı ki kitabı bırakıp önce bir şekilde aradaki kitapları bulup okusam mı diye düşündüm.
Kurgu ilerledikçe karakter sayısı arttı arttı ve benim merak yön değiştirdi. İstanbul içinde oradan oraya savrulan karakterlerimiz birbirinden gizlemekte usta oldukları yalanları Remzi Ünal’dan gizleyemeden öyle bir ustalıkla sobelendiler ki insana yok artık dedirtiyor.
Biraz uzatılmış bu defa kurgu ama anlatım çok dolambaçlı olmadığı için hızla okunup gidiyor o kısımlar.
Adalet, polis, vicdan muhasebesi gibi olaylarla ilgilenmeden sadece işini yapan dedektifimiz tüm karakterleri iç hesaplaşmaları ile bırakırken kirli çamaşırlarını da çaktırmadan ortaya döküyor yine.