Bugün ölümümün on altıncı günü...diye başlamış roman. ilk cümlede hayretle karışık bir merak uyandırıyor insanda. Baş karakter Haldun bir ölü olarak sesleniyor yaşayan bizlere. Yaşam ve ölüm bunları kim ayırabilir? Kim bilebilir gerçeği ? Bir ölünün anılarını dinliyoruz kahramanımızdan oysa bu görülmemiş bir şey hatta saçmalık belki hepimiz için. Evet fantastik bir kurgu hikayemiz ama okurken gülümsemelerinize garip bir tedirginlik eşlik edebilir. Her şeyini bildiğimizi sandığımız dünyamızda
ölüm hakkında ne kadar az şey bildiğimizi farketmemizin tedirginliği.Hüsnü arkanın müziğini sesini sevenler eminim düş dünyasının zenginliğine genişliğine de hayran olacaklardır . Okuyacak herkese keyifli okumalar