Özellikle hayatın ikinci yarısında bize zıt karakterlerin değerlerini ve önceliklerini anlamak, farklılıkları kabul etmemiz açısından olgunlaştırıcıdır. Sadece kendi doğrularını mutlak doğru sanan, kendisine benzemeyen değer ve önceliklere sahip insanları yargılayan insan ruhsal açıdan fakirdir ve dar görüşlüdür.
İnsanı insan yapan etik değerlere sahip olmasıdır. Ahla ki değerler toplumdan topluma, çağdan çağa, kültürden kültüre değişir ama etik değerler her çağda, her toplumda, her kültürde aynıdır. Etik değerlerle sürdürülen bir yaşam onurludur. Kişi hangi karakterde olursa olsun.