Persona
Anladığımı düşünmüyor musun ? Var olmayı boş yere hayal etmek. Öyleymiş gibi görünmemek gerçekten öyle olmak.Uyanık olduğun her an. Tetikte olmak! Başkalarına karşı sen ile yalnızken ki sen arasındaki uçurum. Baş dönmesi ve sürekli açlık.Açığa vurulmak için.İçinin görülmesi için...Hatta parçalara ayrılmak ve belki de tümüyle yok edilmek için.Sesinin her tonu bir yalan, her davranış bir aldatmaca ve her gülümseme aslında bir yüz ekşitme.İntihar etmek mi ? Oh, Hayır. Bu çok çirkin.Sen yapamazsın.Ama haraket etmeyi reddedebilirsin.Konuşmayı reddedebilirsin.O zaman en azından yalan söylemezsin.Böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin.Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun.Sen öyle sanırsın.Ama gerçek inatçıdır.Saklandığın yer su geçirmez değildir.Yaşam dışardan sızar içeri.Ve tepki vermek zorunda kalırsın.Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz.Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur.Hatta orada bile fark etmez.Seni anlıyorum Elisabet.Kendini bırakmanı ve hareketsiz kalmanı..Hayali bir sistem içinde apatiye girmeni anlıyorum.Seni anlıyorum.Ve seni takdir ediyorum.Hevesin geçene, tüm ilgin bitinceye kadar bu rolü oynaman gerektiğini düşünüyorum.O an geldiğinde diğer rolleri bıraktığın gibi bunu da bırakırsın !
··
43 görüntüleme
İngmar BERGMAN sinema tarihinin en iyi yönetmenlerinden biridir,Persona ise sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir.Sinemadan anlayan biri bu filmin değerini takdir eder ama BERGMAN izlemeyen biri ve BERGMAN'I izleyip de onun değerini fark edemeyen biri ile sinema sohbeti yapmam ! Ama sorun şu ki:kaç kişi sembolist bu filmi anlayacak kadar sinema bilgisine sahip ? Filmi izleyen kaç kişi bu filmi anlayabilir ? Kaç kişi başyapıtları anlayabilecek seviyeye gelmiştir ?
Fazla bilmişlik taslamak istemem ama bu filmi baş ucu filmi yapan kişi sinemada belli bir seviyeyi aşmıştır. Dünya tarihinde gelmiş geçmiş ve gelebilecek en iyi filmdir. Bu filmdeki replikler sadece bu yazdığımla bitmez. Hayatın anlamını 85 dakikaya sığdırabilmek yönetmenin kalitesini bize söyler. Tabiki hayatın anlamı derken bunun yanında değindiği ana bir konu vardır. O da her insanın sahte yüzünün olması. Beni derinden vuranda aslında budur. Bu filmi izlememe gerek yok aklıma geldiğinde bile çok huzursuz oluyorum. " Daha varlıklı bir insanla sohbet ederken kendimizi zengin göstermeye çalışmamız, aslında içimiz kan ağlarken başkası acıyan gözlerle yüzümüze bakmasın diye etrafa gülücükler saçmamız " ın filmidir Persona. Eğer ilk 5 dakikayı bile sabırla izleyen biri olursa geri kalan 80 dakikayı bile izlemesine gerek kalmayacaktır. İzleyenler demek istediğimi anlayacaktır. İlk 5 dakika sinema dünyasının en sürrealist sahnelerini üst üste barındırır. Hatta sürreal sinemanın kralı yönetmen Bunuel ; Persona filmi hakkında genel bir görüşünü hiçbir zaman belli etmese de Persona filminin neredeyse tıpkısı 66 sonrası kendi filmlerinde de sembolist sahneler vardır. Kendisine yöneltilen sorularda alçakgönüllülüğü sevmemesine rağmen Persona'ya hayranlığını gizleyememiştir.
Çok güzel bir yorum olmuş tebrik ederim,sizin sayenizde BERGMAN ve onun en değerli filmi PERSONA başyapıtı ile tanışmıştım,bunun içinde ayrıca teşekkür ederim.Daha önceki sinema sohbetlerimizde Persona filmi için ''Yaşamın Kendisi '' demiştiniz bu konuda kesinlikle haklısınız.Persona filmi o kadar derin bir film ki BELKİ DE ,bu film ile yarışacak kapasitede onun kadar derin bir kitap dahi yoktur.
Elisabet' in, kendini yakan rahip karşısında dehşete kapılması ve kaynar suyun üzerine geleceğini düşündüğünde korkuya kapılıp çığlık atması nedendir!!! Varoluş mu!!! Sürekli yaşadığımız acılardan, sıkıntılardan soyutlaşmak, ölüm objesini bilmek...ölüm oluşumu öncesi varoluş mu!!! Her varoluşçu ölümün bir son olduğunu bildiği için mi var olmak ister!!!
Bu cümleleri defalarca okusam da ilk kez okumuş gibi tüylerim diken diken oluyor her okuduğumda.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.