Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Romanı on iki günde yazan yazar, onu yirmi yıl yüreğinde taşıdığını söylüyor. Tıpkı iki saat gibi kısa bir sürede soluksuz okuyan bir okuyucunun yirmi yıl yüreğinde hissedeceği gibi; ben gibi. O küçük kalpte, o büyük yüreği nasıl taşıyabilir bir Zeze? Onu gerçek seveni nasıl bilebilir? Duygusal bağ kurduklarına nasıl delicesine bağlanabilir? Aradığı sevgiyi bulduğunda ve hissettiğinde ne kadar değişebilir? Şeker portakalı fidesi olan Zeze'nin Portuga'sını bulma ve yitirme öyküsü... Zeze'nin saflığıyla, duygusallığıyla, gerçeği aramasıyla, merakıyla, çabalarıyla, ince düşüncesi ve merhametiyle, beslemesiyle fidesini, büyütmesiyle gövdesini çıktı ortaya Portuga; yani Zeze'nin Zeze olmasıyla. Ve birbirlerini tamamlayarak bağlandılar birbirlerine. Aslında Zeze'nin besleyip büyüttüğü şeker portakalı görünümlü umuduydu. Yaşatıyordu onunla birlikte hayallerini, kovboylarını, hayvanat bahçesini, Amazonları, Avrupa'yı. Ve Portuga olarak meyvesini bile vermişti umudu. Yüreğinde öldürdüğü babası yerine baba diyebileceği bir baba, güvenebileceği bir dost, sevebileceği bir arkadaş, gizlerini paylaşabileceği bir sırdaş, günışığının yüreğini mutlulukla doldurmasına bir nedendi Zeze'nin Portuga'sı. Portuga'nın gökyüzüne vardığını öğrendiğinde o çok istediği halde yapamadığı balonu olup çıkmak istiyordu yanına Zeze. Artık gökyüzü çok başka anlamlara geliyordu. Minguinho hayal dünyasından uzaklaştırırcasına beyaz çiçeklerini verdiğindeyse yazarın dediği gibi olup bitenle yani acıyla çok erken yüzleşen Zeze bunun bir vedalaşma, acı ve gerçeğin dünyasına geçiş olduğunu biliyordu tüm olgunluğuyla...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2013230,9bin okunma
··
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.