Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Beyaz Kale, edebiyatseverler tarafından Orhan Pamuk'un kendi tarzını oluşturmaya başladığı ilk romanı olarak kabul edilmektedir. Böyle bir kabulün olmasının sebebi, Orhan Pamuk'un kronolojik olarak daha sonra yazdığı eserlerinde sıklıkla kullandığı "başkası olma" metaforunu ilk olarak bu eserinde kullanmasıdır. Zira Orhan Pamuk'u Orhan Pamuk yapan en önemli özelliklerden birisi budur. Orhan Pamuk eserlerini belirli bir düzen içerisinde okumayı başaramamış bir okur olarak, ilk paragraftaki gibi keskin bir yorum yapma hakkını kendimde görmüyorum. Fakat Orhan Pamuk'un birçok kitabını okumuş bir okur olarak, bu eserinde diğer kitaplarındakine benzer bir dil ve üslup bulduğumu, buna karşın Beyaz Kale'den sonra yazılan eserlerindeki kadar usta bir anlatımın olmadığını ifade etmek isterim. Dolayısıyla bu esere Orhan Pamuk'un bir yazar olarak emekleme döneminden çıktığı ve o muazzam yürüyüşünün ilk ayak seslerini duyduğumuz eseri diyebiliriz. Kitabın konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, 17. yüzyılda Türk korsanları tarafından tutsak edilen Venedikli bir köle ile kendisini satın alan Türk bir Hoca arasındaki ilişki anlatılır. Burada ilginç olan şudur: Türk Hoca ile Venedikli köle birbirlerine adeta bir ikiz gibi benzemektedirler. İlgi duydukları bilimden tutun fiziksel olarak dahi birbirlerine benzemektedirler. Roman ilerledikçe bu benzerliğin iyice farkına varacaklar ve "Senin gibi oldum ben. Ben, sen oldum." diyeceklerdir... Venedikli köle ile Türk Hoca, zamanla birbirlerini anlamak ve tanımak için aynı masanın ucuna oturup sohbet ederler. Kendilerine "Ben neden benim?" sorusunu sorarlar. Hatta aynanın karşısına geçip birbirlerine bakarak birçok derin sohbete dalarlar. Bu noktada, Türk Hoca ile Venedikli kölenin sürekli masanın iki ucuna oturmaları ve ayna karşısına geçip sorgulamalar yapmaları, "masa" ve "ayna" ikilisinin birer sembol olduğunu düşünmeme yol açtığını belirtmek isterim. Zira kitaptaki anlatılan konu İstanbul sokaklarında geçmektedir. Orhan Pamuk'un diğer eserlerini okuyan dikkatli okurlar iyi bilmektedirler ki, Orhan Pamuk'un vazgeçemediği ve kitaplarında sıkça yer verdiği bir başka husus da İstanbul'un ta kendisidir. İstanbul, jeopolitik konumu itibarı ile "Doğu" ile "Batı"nın arasında kalan, bir yandan hem doğulu olabilen hem batılı olabilen, diğer yandan ne doğulu olabilen ne de batılı olabilen bir şehirdir. Dolayısıyla kitaptaki kahramanların "ayna"sı da "masa"sı da İstanbul'dur. Kitabın sonsözünde ise Orhan Pamuk, "Beyaz Kale Üzerine" isimli yazısı ile eseri üzerine yapılan eleştirilere ve cevabı olmayan sorulara bir takım cevaplar vermeye çalışmaktadır. Fakat bu bölümün en vurucu özellikleri, Orhan Pamuk'un Beyaz Kale'yi yazma serüvenini, romancılık hakkındaki düşüncelerini, Beyaz Kale'nin kendine göre "sırlarını", ne yazmak isterken neye dönüştüğünü, hangi eserlerden yararlandığını samimi bir şekilde anlatmasıydı. Açıkçası sadece bu sonsözü okumak için bile bu eserin dikkatle okunması gerektiğini düşünüyorum. Orhan Pamuk, yine kitabın sonsözünde Venedikli köle ile Türk Hoca'yı, adeta Dr. Jekyll ve Mr Hyde'a benzetmekten çekinmemiştir. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ı okuyanlar ikisi arlarındaki ilişkiyi bilirler. Tam bu noktada Pamuk'un bize önemli bir şifre verdiğini düşünürken, bir sonraki paragrafta "Beyaz Kale'nin elyazmasını, İtalyan kölenin mi, Osmanlı Hoca'nın mı yazdığını ben de bilmiyorum." demesi ile Orhan Pamuk sonsözde dahi kafamızı bir kez daha karıştırmayı başarmıştır. Yine bu özelliğini ve kitaplarda "başkası olma" veya "çift kişi" olma tarzını "ikizler burcu" olmasına bağlaması da açıkçası bir ikizler burcu olarak beni gülümsetmeyi başardı. Bilindiği üzere, ikizler burcu olanların çift karakterli oldukları söylenir. Sanırım Orhan Pamuk da bu sebepledir ki, eserlerinde çoğunlukla çift karakterli kahramanlara yer vermekten hoşlanmaktadır... Son olarak, bu eserin tarihteki bazı eserlerden çalıntı olduğunu söyleyen cahillere bir paragraf açmak isterim. Edebiyat eserlerinde "metinlerarasılık" diye bir kavram vardır. Özellikle son dönemlerde bu kavramı sıkça duyar olduk. Metinlerarasılık, yazılan metnin, herhangi bir şekilde, kendisinden önce yazılan metinlerden faydalanılmasına ve yorumlanmasına verilen bir isimdir. Metinlerarasılık birçok yöntemle gerçekleştirilebilir. Orhan Pamuk da bu eserinde birçok metinden faydalanmış ve o metinlere atıfta bulunmuştur, yorumlar yapmıştır. Hatta kitabın sonsözünde hangi metinlerden ve yazarlardan faydalandığını da açık bir şekilde önümüze sunmuştur. Buna karşın, kitabın çalıntı olduğunu söylemek, tam anlamıyla emeğe saygısızlıktır.
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20228,9bin okunma
··
3.325 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Orhan Pamuk incelemeleri okudukça yazar hakkında daha çok heyecanlanıyorum değerli Semih. Sen de bu incelemende postmodern romanda kullanılan tekniklere ve sembollere epey mantıklı açılardan yaklaşmışsın. Askerde Orhan Pamuk’tan Kar ile Kara Kitap’ı okurken ve yazarın kurmacadaki başarısını, betimlemeleri kurarkenki ustalığını gördükten sonra “bu adam çok zeki abi yaa” gibisinden sesli bir düşünce çıkmıştı ağzımdan. Yani bu adamın kitaplarından farklı bir zevk alıyorum. Sen de gerek İstanbul ile gerekse de ayna ve masa gibi romanın kilit ögeleriyle sıra sıra ilerleyen bir inceleme yazmışsın. Çalıntı iddialarına pek kulak asmamak gerek. Zira Pamuk yaptığı işin hakkını veren sayılı yazarlarımızdan biridir bence. Nasıl ki Rap’te başka şarkılardan sample kullanıp kendi şarkını üretmek varsa, postmodern edebiyatta da metinlerarasılık vardır senin de dediğin gibi. Eline sağlık dostum
Semih Doğan okurunun profil resmi
Orhan Pamuk incelemeleri beni de heyecanlandırıyor. Başkalarının Orhan Pamuk yorumlarını da büyük bir merakla okuyorum her zaman. Güzel cümlelerin için çok teşekkür ederim dostum. Senden bunları duymak çok hoş. Teşekkürler.
Ayşe* okurunun profil resmi
Semih ağzına sağlık :) Orhan Pamuk yanlış hatırlamıyorsam
Saf ve Düşünceli Romancı
Saf ve Düşünceli Romancı
‘da roman yazarken kullandığı şöyle bi teknikten bahsetmişti, eğer yazdığım karakter çok kötüyse ona biraz iyilik eklerim, eğer yazdığım karakter çok iyiyse ona biraz kötülük katarım, okur hem şaşırır, hem emin olamaz bu belirsizlikler arasında bocalar gibi bişey yazmıştı, konu ikizler burcundan ziyade yine Orhancım’ın uyguladığı bi teknik :) İnsan her seferinde bambaşka şeyler buluyor Pamuk romanlarında, Orhan Pamuk romanı okumanın keyfine varan daha da bırakmıyor peşini, yeni çıkacak romanı Veba Geceleri’de Beyaz Kale minvalinde tarihi bir roman çıksa da okusak :}
Semih Doğan okurunun profil resmi
Aynen senin yazdığın gibi bir teknik kullanıyor. İnsan da öyledir zaten. Safi iyi veya safi kötü insan yoktur... İkizler burcu ile ilgili yazdıklarım çok ciddi değildi aslında ve yazarken senin ilgini çekeceğini de düşünmüştüm :) Kendimi kurnaz hissettim şu an :) Yeni kitabı ben de sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım yine beklentileri karşılar...
2 sonraki yanıtı göster
Yeşim okurunun profil resmi
Orhan Pamuk çok sevdiğim bir yazar. Bu kitabını okumamıştım. Listeye alayım. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde elimde var. Peşpeşe okurum olmadı. İkizler de zor bi burç, kolay gelsin 🙃 Elinize sağlık
Semih Doğan okurunun profil resmi
Diğer kitaplarına göre bu eserinin bir gömlek küçük olduğunu söyleyebilirim; ama seveceğinize de eminim. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ı önce okuyun. Zaten Orhan Pamuk’un ne demek istediğini az çok anlarsınız. Burcumuzun zorluklarını bugüne kadar hep yaşadık. Özellikle ikizler erkekleri olarak... Ne burcusun diye soran kız arkadaşlarımıza, “ikizler” dedikten sonra yüzlerinin aldığı ifade ve hızla kaçıp bizden kurtulma isteği hep içimizi kanatmıştır :)) Olsun, bizim de Orhan Pamuk’umuz var :)
7 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Neşe okurunun profil resmi
Orhan Pamuk’un sadece üç eserini okudum. Benim Adım Kırmızı, ilk okudum kitabıydı ve çok beğenmiştim. Daha sonra okuduğum iki kitapla birlikte Orhan Pamuk okumaktan vazgeçtim:) İncelemeniz biraz erken karar verdiğimi düşündürdü. Gerçi zaman zaman yazarın kitaplarına yapılan incelemeleri takip etmiyor değilim ama nedense yorumladığınız bu kitabı okumak istedim. Elinize sağlık. İlk fırsatta okumayı düşünüyorum.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Üç kitabını okuduysanız dördüncü kitap olarak daha iyi bir eserini seçebilirsiniz. Bu kitap da güzel ama madem Orhan Pamuk okumakta vazgeçtiğiniz bir dönem oldu, daha sağlam eserleriyle yola devam etmenizde fayda var :)Teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Medine okurunun profil resmi
Demek ki bir ilk olduğu için beğenememişim kitabı. Çalıntı diye düşünecek olursak piyasada ne kitap kalır, ne dizi ne film. Hiçbir şey kalmaz. Bu arada ben de İkizler'im. Selamlar, saygılar.😄
Semih Doğan okurunun profil resmi
Bence Orhan Pamuk okumak için başlangıç kitabı olmaya müsait değil. Diğer kitaplarına göre daha basit olduğu için ilk olarak tavsiye ediliyor; ama gerçek Orhan Pamuk daha sonraki kitaplarında ortaya çıkıyor. Sonraki kitapları okuduktan sonra bunu okumak daha doğru gibi geldi bana :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.