Yazar bu kitabını, solaklara, altı parmaklıklara, tek çocuklara, eşcinsellere uzun kitaplardan canı sıkılanlara, sakarlara, tepegözlere, kekemelere, üç böbreklilere, iyi yüreklilere, harcananlara, harcamaya kıyamayanlara, sevgili gavur Kazım ve büyük aşkı ladiye'ye armağan etmistir. Yukarda bahsi geçenler sanki ötekileştirdiklerimiz, dışladıklarımız değil mi? Kitabın kahramanları da işte böyle. Her gün karşımıza çıkmayacak türden insanlar. Çarpıcı kimlikler... Yazar bu kahramanları almış Cihangir'de bir çıkmaz sokaktaki apartmanda, bir arada yaşatmış. Kitap 90 'lı yıllarda yazılmış. Üslup akıcı, dil sade, kurgu sanki biraz zayıf lakin genel anlamda başarılı. Bir çırpıda okuyabileceğiniz fakat tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz türden. Ben yazarın kalemini çok sevdim. Hatta Cihangir'e gidip Bülbül sokağı gerçekten var mı diye bakasım geldi eski İstanbul'u bulabilirmişim gibi... Dip not: ve sinek sarayı ne demekmiş öğrendim nedense bir burukluk bıraktı ben de ...

Sinek SarayıMine G. Kırıkkanat · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2015234 okunma

·

147 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kassiopeia